Hayır! İş onların umdukları gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki elbette bizim her şeye gücümüz yeter.﴾40﴿Onları yok edip yerlerine Allah’a inanıp kulluk yapacak daha hayırlı insanlar getirmeye de. Hiçbir kuvvet bizi dilediğimizi yapmaktan engelleyemez!﴾41﴿Şimdi onları kendi hallerine bırak da, tehdit edilegeldikleri güne kavuşuncaya kadar içinde bulundukları bâtılda yüzmeye, oynayıp eğlenmeye devam etsinler!﴾42﴿O gün kabirlerinden süratle çıkarlar; sanki belli bir hedefe varmak istercesine koşarlar.﴾43﴿Bu sırada korku ve kederden gözleri baygın düşmüş, kendilerini tepeden tırnağa zillet bürümüştür. İşte tehdit edilip durdukları gün, bugündür!﴾44﴿
Nuh Sûresi
Biz Nûh’u, “Başlarına pek acı bir azap çökmeden önce halkını uyar!” diye kavmine peygamber olarak gönderdik.﴾1﴿O da şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.”﴾2﴿“Yalnızca Allah’a kulluk yapın, O’na gönülden saygı besleyip emirlerine karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”﴾3﴿“Tâ ki Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve ceza vermeksizin belirli bir vakte kadar sizi ertelesin! Şüphe yok ki, Allah’ın takdir ettiği ecel gelip çattığında asla ertelenmez. Keşke bunu bilseniz!”﴾4﴿Nûh Rabbine şöyle niyâz etti: “Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz imana çağırdım.”﴾5﴿“Fakat ben çağırdıkça, onlar gerçeği kabulden daha fazla uzaklaştılar.”﴾6﴿“Kendilerini bağışlaman için onlara yaptığım her çağrı karşısında parmaklarını kulaklarına tıkadılar, bana görünmemek için elbiselerine büründüler, küfürde direttikçe direttiler ve büyüklenip beni dinlemeyi kibirlerine yediremediler.”﴾7﴿“Kâh oldu, dâvetimi yüksek sesle ve vurgulu bir üslupla yaptım.”﴾8﴿“Kâh oldu onlara açıktan söyledim, kâh oldu gizliden gizliye, husûsî dâvette bulundum.”﴾9﴿“Onlara dedim ki: «Rabbinizden bağışlanma dileyin! Çünkü O, günahları çokça bağışlayıcıdır.»﴾10﴿