Salih “Ey kavmim, söyleyin bana,” dedi. “Eğer ben Rabbimden açık bir delil üzere isem ve O bana kendi katından bir rahmet bağışlamışsa, Ona isyan ettiğim takdirde Allah'ın elinden beni kim kurtarabilir? O zaman siz ancak benim hüsranımı arttırırsınız.﴾63﴿“Ey kavmim, işte şu Allah'ın devesi size bir âyettir. Onu bırakın, Allah'ın arzında otlasın. Sakın ona kötü bir niyetle el sürmeyin; yoksa yakın bir azap sizi çarpar.”﴾64﴿Onlar deveyi boğazladılar. Salih dedi ki: “Yurdunuzda üç gün daha barının. Bu, asla yalanlanmayacak bir vaaddir.”﴾65﴿Emrimiz geldiğinde, Salih'i ve beraberindeki mü'minleri, tarafımızdan bir rahmetle o azaptan ve o günün rezilliğinden kurtardık. Şüphesiz ki Rabbinin yakalayışı pek güçlü, kudreti herşeye üstündür.﴾66﴿Zulmedenleri ise o korkunç ses yakaladı ve yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar.﴾67﴿Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilmiş olun ki Semud kavmi Rablerine nankörlük etmişti. İbret alın ki, Semud kavmi işte böyle yok olup gitti.﴾68﴿İbrahim'e de elçilerimiz müjdeyle gelmişler ve “Sana selâm olsun” demişlerdi. İbrahim “Size de selâm olsun” dedi ve çok geçmeden, onlara kızartılmış bir buzağı getirdi.﴾69﴿Ellerinin yemeğe uzanmadığını görünce bundan hoşlanmadı ve içine bir korku düştü. Onlar “Korkma,” dediler. “Biz Lût kavmine gönderildik.”﴾70﴿Ayakta onları dinleyen İbrahim'in hanımı buna güldü. Biz de onu İshak ile, İshak'ın ardından da Yakub ile müjdeledik.﴾71﴿