Ateşe sunulduklarında, onları boynu bükük, göz ucuyla bakarken görürsün. İman edenler ise derler ki: “Asıl ziyan edenler, kıyamet günü kendilerini ve yakınlarını hüsrana atanlardır.” Bilmiş olun ki, zalimler sürekli bir azap içindedirler. ﴾45﴿
Allah'tan başka onlara yardım edecek bir dostları yoktur. Allah bir kimseyi saptırdı mı, artık onun için hiçbir çıkış yolu bulunmaz. ﴾46﴿
Dönüşü olmayan o gün Allah tarafından gelmeden önce Rabbinizin çağrısına uyun. Yoksa o gün ne sığınacak bir yeriniz olur, ne de yaptıklarınızı inkâr edebilirsiniz. ﴾47﴿
Eğer arkalarını dönerlerse, Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğ etmekten ibarettir. Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımızda onunla şımarır. Kendi elleriyle işledikleri yüzünden başlarına bir kötülük gelince de insan nankörleşiverir. ﴾48﴿
Göklerin ve yerin egemenliği Allah'ındır. O ne dilerse yaratır. Dilediğine kız çocuklar bağışlar, dilediğine erkek çocuklar bağışlar. ﴾49﴿
Yahut erkekli, kızlı, ikisinden de verir. Dilediğini de kısır bırakır. Çünkü Onun ilmi herşeyi kuşatır, kudreti herşeye yeter. ﴾50﴿
Allah'ın bir beşerle konuşması ancak vahiyle veya perde gerisinden olur; yahut ona bir elçi gönderir de, Onun izniyle, Onun dilediği şeyi elçi ona vahyeder. Şüphesiz ki O pek yücedir ve sonsuz hikmet sahibidir. ﴾51﴿