Âl-i İmrân Sûresi
< 57 >
3. Cüz
Doğrusu bu, (Îsâ hakkında anlatılan) elbette gerçek kıssadır. Ve Allah'dan başka hiçbir ilâh yoktur! Muhakkak ki Azîz (kudreti dâimâ galib gelen), Hakîm (her işi hikmetli olan) ise, ancak Allah'dır. ﴾62﴿ (Ey Resûlüm!) Bundan sonra (yine) yüz çevirirlerse, artık şübhesiz ki Allah, fesad çıkaranları hakkıyla bilendir. ﴾63﴿ De ki: “Ey ehl-i kitab! Bizimle sizin aranızda eşit olan bir kelimeye gelin! Şöyle ki: 'Allah'dan başkasına ibâdet etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp da bazımız bazımızı rabler edinmesin!' ” Buna rağmen (onlar yine de) yüz çevirirlerse artık: “Şâhid olun ki gerçekten biz Müslümanlarız” deyin! ﴾64﴿ Ey ehl-i kitab! İbrâhîm hakkında niçin münâkaşa ediyorsunuz? Hâlbuki Tevrât ve İncîl, ancak ondan sonra indirildi. Hiç akıl erdirmez misiniz? ﴾65﴿ İşte siz öyle kimselersiniz ki, (haydi) hakkında (biraz) bilgi sâhibi olduğunuz şeyde(Mûsâ ve Îsâ mes'elesinde) tartıştınız; fakat hakkında hiç bilgi sâhibi olmadığınız şeyde(İbrâhîm mes'elesinde) niçin tartışıyorsunuz? Hâlbuki (onun gerçek mâhiyetini) Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. ﴾66﴿ İbrâhîm, ne bir yahudi ne de bir hristiyandı; fakat (o, Allah'a) teslim olmuş bir Hanîf (hakka yönelmiş bir mü'min) idi. Ve (o, sizin gibi) müşriklerden değildi. ﴾67﴿ Şübhesiz ki İbrâhîm'e insanların en yakını, elbette ona tâbi' olanlar ile bu peygamber(Muhammed) ve (ona) îmân edenlerdir. Allah ise, mü'minlerin dostudur. ﴾68﴿ Ehl-i kitabdan bir tâife arzu ettiler ki, keşke sizi dalâlete düşürseler! Hâlbuki sâdece kendilerini dalâlete düşürürler de farkına varmazlar. ﴾69﴿ Ey ehl-i kitab! Siz (hakikati) görüp durduğunuz hâlde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz? ﴾70﴿
سُورَةُ اٰلِ عِمْرٰنَ
< ٥٧ >
الجزء٣
اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْقَصَصُ الْحَقُّۚ وَمَا مِنْ اِلٰهٍ اِلَّا اللّٰهُۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ ﴿٦٢﴾ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ بِالْمُفْسِد۪ينَ۟ ﴿٦٣﴾ قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـًٔا وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضًا اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تُحَٓاجُّونَ ف۪ٓي اِبْرٰه۪يمَ وَمَٓا اُنْزِلَتِ التَّوْرٰيةُ وَالْاِنْج۪يلُ اِلَّا مِنْ بَعْدِه۪ۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ ﴿٦٥﴾ هَٓا اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ حَاجَجْتُمْ ف۪يمَا لَكُمْ بِه۪ عِلْمٌ فَلِمَ تُحَٓاجُّونَ ف۪يمَا لَيْسَ لَكُمْ بِه۪ عِلْمٌۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ ﴿٦٦﴾ مَا كَانَ اِبْرٰه۪يمُ يَهُودِيًّا وَلَا نَصْرَانِيًّا وَلٰكِنْ كَانَ حَن۪يفًا مُسْلِمًاۜ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ ﴿٦٧﴾ اِنَّ اَوْلَى النَّاسِ بِاِبْرٰه۪يمَ لَلَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُ وَهٰذَا النَّبِيُّ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُواۜ وَاللّٰهُ وَلِيُّ الْمُؤْمِن۪ينَ ﴿٦٨﴾ وَدَّتْ طَٓائِفَةٌ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يُضِلُّونَكُمْۜ وَمَا يُضِلُّونَ اِلَّٓا اَنْفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ ﴿٦٩﴾ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُونَ ﴿٧٠﴾

Önceki Sonraki


logo