Hani, bir de İbrahim “Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster” demişti. Allah “Yoksa inanmadın mı?” buyurdu. İbrahim “İnandım,” dedi. “Lâkin kalbim tatmin olsun istiyorum.” Allah buyurdu ki: “Dört tane kuş tut, onları kendine alıştır. Sonra her dağın başına onlardan bir parça koy. Sonra da çağır onları; bak nasıl koşarak sana gelecekler. Ve bil ki, Allah'ın kudreti herşeye üstündür, her işinde sonsuz hikmetler vardır. ﴾260﴿
Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak vermiş bir taneye benzer ki, herbir başakta da yüz tane vardır. Allah, dilediğine böyle kat kat verir. Çünkü Allah'ın lütfu geniştir, ilmi ise herşeyi kuşatır. ﴾261﴿
Mallarını Allah yolunda harcayan, harcadığını da başa kakmayan kimselerin Rableri katında ödülleri vardır. Artık onlar için hiçbir korku olmaz; onlar hiçbir şekilde de üzülmezler. ﴾262﴿
Güzel bir söz, bir affediş, ardından eziyet gelen sadakadan daha hayırlıdır. Sizin bağışlarınıza Allah'ın ihtiyacı yoktur; O kullarına yumuşaklık ve müsamaha ile davranır. ﴾263﴿
Ey iman edenler! Başa kakıp incitmek suretiyle sadakalarınızı boşa çıkarmayın—o kimsenin hali gibi ki, Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde, insanlara gösteriş olsun diye malını bağışlar. Onun durumu, üzerinde bir parça toprak bulunan bir kaya gibidir; yağmur boşandığında onu cascavlak bırakır. Öylelerinin yaptıklarından ellerinde hiçbir şey kalmaz. Çünkü Allah kâfirler güruhuna yol göstermez. ﴾264﴿