Allah, iman edenlerin dostu ve yardımcısıdır; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostu da tâğutlardır ki, onları aydınlıktan karanlıklara sürüklerler. Onlar ateş ehlidir; orada ebedî olarak kalacaklardır. ﴾257﴿
Allah'ın kendisine verdiği hükümranlıkla şımarıp da İbrahim ile Rabbi hakkında tartışmaya giren kimseyi görmedin mi? İbrahim “Benim Rabbim dirilten ve öldürendir” dediği zaman, o “Ben de diriltir ve öldürürüm” demişti. İbrahim ise “Benim Rabbim güneşi doğudan getirir; haydi, sen de onu batıdan getir” dedi ve o kâfir donup kaldı. Zaten Allah öyle zalimler güruhuna yol göstermez. ﴾258﴿
Yahut şu kimsenin haline bak ki, altı üstüne gelmiş harap bir beldeden geçerken “Allah bu beldeyi nasıl diriltecek?” demişti. Allah da onu öldürüp yüz sene öylece bıraktı, sonra diriltip “Ne kadar ölü kaldın?” diye sordu. O, “Ya bir gün, yahut daha da az” dedi. Allah ise “Sen yüz sene ölü kaldın,” buyurdu. “Yiyeceğine, içeceğine bir bak, hiç dokunulmamış. Bir de merkebine bak! Seni böylece insanlara bir delil yapmak için öldürüp dirilttik. Şimdi de kemiklere bak; onları nasıl yerli yerince diziyor, sonra üzerine et giydiriyoruz.” Bütün bunları apaçık gördükten sonra, o kimse, “Allah'ın herşeye kadir olduğunu artık çok iyi biliyorum” dedi. ﴾259﴿