Rûm Sûresi
< 406 >
21. Cüz
O'nun delillerinden biri de göğün ve yerin O'nun emriyle (bu hâlinde) durmasıdır. Sonra sizi yerden (kabirlerinizden tekrar dirilmeniz için) bir da'vetle çağırdığı zaman, siz hemen (oradan) çıkacaksınız. ﴾25﴿ Çünki göklerde ve yerde kim varsa, O'nundur. Hepsi O'na itâatkârdırlar. ﴾26﴿ Hem O, (ilk olarak mahlûkatı) yaratmaya başlayan, sonra onu (o yaratmayı âhirette tekrar) iâde edendir. Bu O'na daha kolaydır. Hem göklerde ve yerde en yüce sıfat O'nundur. Ve O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. ﴾27﴿ (Allah, ortağı olmadığına dâir) size kendinizden şöyle bir misâl getirdi: Sizin için, sâhibi bulunduğunuz kölelerden, sizi rızıklandırdığımız şeylerde artık siz (hür olanlar)kendisinde (onların mülkiyetinde) eşit (haklara sâhib) olduğunuz (ve) birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan (o kölelerden de) çekineceğiniz ortaklar var mı? İşte akıl erdirecek olan bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz. ﴾28﴿ Hayır! Zulmedenler (nefsânî) arzularına bilgisizce uydu(lar). Artık Allah'ın, (kendi isyânı yüzünden) dalâlete attığını kim hidâyete erdirebilir. Onlar için hiçbir yardımcı da yoktur. ﴾29﴿ (Ey Resûlüm!) Öyle ise hakka yönelmiş olarak yüzünü (hak) dîne doğrult! Allah'ın, insanları onun üzerine yarattığı (İslâm) fıtratına! (Ki her çocuk, İslâm fıtratı üzere doğar.)Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte doğru din budur! Fakat insanların çoğu bilmezler. ﴾30﴿ (Hepiniz) O'na yönelen kimseler olarak, O'ndan sakının, namazı hakkıyla edâ edin ve müşriklerden olmayın! ﴾31﴿ O (müşrik) kimselerden ki, dinlerini parçalayıp kısım kısım oldular. (Ve üstelik onlardan) her tâife, kendi yanlarında olan (din) ile sevinen kimselerdir. ﴾32﴿
سُورَةُ الرُّومِ
< ٤٠٦ >
الجزء٢١
وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ تَقُومَ السَّمَٓاءُ وَالْاَرْضُ بِاَمْرِه۪ۜ ثُمَّ اِذَا دَعَاكُمْ دَعْوَةً مِنَ الْاَرْضِ اِذَٓا اَنْتُمْ تَخْرُجُونَ ﴿٢٥﴾ وَلَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلٌّ لَهُ قَانِتُونَ ﴿٢٦﴾ وَهُوَ الَّذ۪ي يَبْدَؤُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُع۪يدُهُ وَهُوَ اَهْوَنُ عَلَيْهِۜ وَلَهُ الْمَثَلُ الْاَعْلٰى فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ۟ ﴿٢٧﴾ ضَرَبَ لَكُمْ مَثَلًا مِنْ اَنْفُسِكُمْۜ هَلْ لَكُمْ مِنْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ مِنْ شُرَكَٓاءَ ف۪ي مَا رَزَقْنَاكُمْ فَاَنْتُمْ ف۪يهِ سَوَٓاءٌ تَخَافُونَهُمْ كَخ۪يفَتِكُمْ اَنْفُسَكُمْۜ كَذٰلِكَ نُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿٢٨﴾ بَلِ اتَّبَعَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اَهْوَٓاءَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍۚ فَمَنْ يَهْد۪ي مَنْ اَضَلَّ اللّٰهُۜ وَمَا لَهُمْ مِنْ نَاصِر۪ينَ ﴿٢٩﴾ فَاَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۜ فِطْرَتَ اللّٰهِ الَّت۪ي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَاۜ لَا تَبْد۪يلَ لِخَلْقِ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُۗ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَۗ ﴿٣٠﴾ مُن۪يب۪ينَ اِلَيْهِ وَاتَّقُوهُ وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۙ ﴿٣١﴾ مِنَ الَّذ۪ينَ فَرَّقُوا د۪ينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ ﴿٣٢﴾

Önceki Sonraki


logo