O ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir durur. İşte Allah, düşünüp ders almaları için insanlara böyle misaller getirmektedir. ﴾25﴿
Kötü söz ise, kökleri sökülüp toprağın üstüne çıkarılmış, bütünüyle kararsız, dayanıksız, çürük bir ağaç gibidir. ﴾26﴿
Allah, iman edenleri, inanıp ikrar ettikleri o değişmez söz sebebiyle dünyada da âhirette de sapasağlam tutar ve ayaklarını kaydırmaz. Zâlimleri ise şaşırtır, onların doğru yoldan çıkmasına fırsat verir. Allah dilediğini yapar. ﴾27﴿
Allah’ın verdiği iman nimetine şükretmeyip inkârı ve nankörlüğü tercih ederek kendi halklarını helâk yurduna sürükleyenleri görmez misin? ﴾28﴿
Yani cehenneme! Kızarıp pişmek için hepsi oraya girecektir. Orası ne kötü bir yerleşim yeridir! ﴾29﴿
Çünkü onlar, insanları Allah yolundan saptırmak için O’na denk tuttukları bir takım tanrılar uydurdular. Onlara şöyle de: “Bir müddet yiyip için, eğlenin; nasıl olsa, sonunda varacağınız yer ateştir!” ﴾30﴿
Rasûlüm! İman eden kullarıma söyle: İçinde hiçbir alışverişin bulunmadığı, dostluğun fayda vermediği o dehşetli kıyâmet günü gelip çatmadan namazlarını dosdoğru kılsınlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar! ﴾31﴿
Allah ki, gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olmak üzere çeşit çeşit meyveler, ürünler çıkaran O’dur. Koyduğu kanunlara uyarak denizde yüzüp giden gemileri size boyun eğdiren ve ırmakları hizmetinize veren de O’dur. ﴾32﴿
Bir düzen içinde kendi yörüngelerinde dönüp durmakta olan güneşi ve ayı hizmetinize veren ve gece ile gündüzü de faydanıza sunan yine O’dur. ﴾33﴿