Ra'd Sûresi
< 250 >
13. Cüz
Hak olan dua Ona yapılandır. Onların Allah'tan başka yalvardıkları ise kendilerine cevap veremez. Onların hali, ağzına su gelsin diye ellerini suya doğru açan, ancak bir türlü su kendisine ulaşmayan kimsenin hali gibidir. Kâfirlerin duası işte böyle boşa çıkmaya mahkûmdur. ﴾14﴿ Göklerde ve yerde kim varsa, hattâ sabah akşam onların gölgeleri de ister istemez Allah'a secde eder. ﴾15﴿ De ki: Kimdir göklerin ve yerin Rabbi? De ki: Allah'tır. De ki: Yine de Onun yanı sıra kendilerine ne bir yararı, ne bir zararı dokunmayanları mı kendinize mevlâ edindiniz? De ki: Kör ile gören bir olur mu? Yahut karanlıklar ile aydınlık bir olur mu? Yoksa onlar Allah'a, tıpkı onun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da her ikisinin yaratışı onlara benzer mi göründü? De ki: Herşeyi yaratan Allah'tır; O herşeyi kudretine boyun eğdiren tek bir tanrıdır. ﴾16﴿ O, gökten bir su indirir; dereler o suyla kendi miktarınca akar. Üstte kabaran köpüğü ise akıntı alır, götürür. İnsanların takı veya benzeri şeyler yapmak için ateşte erittikleri madenin de bunun gibi köpüğü vardır. Allah hak ile batılı böyle anlatıyor: Köpük atılır gider; insanlara yararlı olan şey ise olduğu yerde kalır. İşte Allah böyle misaller verir. ﴾17﴿ Rablerinin çağrısına cevap verenler için ödülün en güzeli vardır. Ona cevap vermeyenler ise, dünyadaki herşey kendilerinin olsa, hattâ bir o kadarı daha olsa, azaptan kurtulmak için hepsini fidye olarak verirlerdi. Onlar için hesabın kötüsü vardır; barınakları ise Cehennemdir. Ne kötü bir döşektir o! ﴾18﴿
سُورَةُ الرَّعْدِ
< ٢٥٠ >
الجزء١٣
لَهُ دَعْوَةُ الْحَقِّۜ وَالَّذ۪ينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ لَا يَسْتَج۪يبُونَ لَهُمْ بِشَيْءٍ اِلَّا كَبَاسِطِ كَفَّيْهِ اِلَى الْمَٓاءِ لِيَبْلُغَ فَاهُ وَمَا هُوَ بِبَالِغِه۪ۜ وَمَا دُعَٓاءُ الْكَافِر۪ينَ اِلَّا ف۪ي ضَلَالٍ ﴿١٤﴾ وَلِلّٰهِ يَسْجُدُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَظِلَالُهُمْ بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِ ۩ ﴿١٥﴾ قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قُلِ اللّٰهُۜ قُلْ اَفَاتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَ لَا يَمْلِكُونَ لِاَنْفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّاۜ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْاَعْمٰى وَالْبَص۪يرُۙ اَمْ هَلْ تَسْتَوِي الظُّلُمَاتُ وَالنُّورُۚ اَمْ جَعَلُوا لِلّٰهِ شُرَكَٓاءَ خَلَقُوا كَخَلْقِه۪ فَتَشَابَهَ الْخَلْقُ عَلَيْهِمْۜ قُلِ اللّٰهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ ﴿١٦﴾ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً فَسَالَتْ اَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَدًا رَابِيًاۜ وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَٓاءَ حِلْيَةٍ اَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِثْلُهُۜ كَذٰلِكَ يَضْرِبُ اللّٰهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَۜ فَاَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَٓاءًۚ وَاَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْاَرْضِۜ كَذٰلِكَ يَضْرِبُ اللّٰهُ الْاَمْثَالَۜ ﴿١٧﴾ لِلَّذ۪ينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمُ الْحُسْنٰىۜ وَالَّذ۪ينَ لَمْ يَسْتَج۪يبُوا لَهُ لَوْ اَنَّ لَهُمْ مَا فِي الْاَرْضِ جَم۪يعًا وَمِثْلَهُ مَعَهُ لَافْتَدَوْا بِه۪ۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ سُٓوءُ الْحِسَابِۙ وَمَأْوٰيهُمْ جَهَنَّمُۜ وَبِئْسَ الْمِهَادُ۟ ﴿١٨﴾

Önceki Sonraki


logo