Sâffât Sûresi
< 445 >
23. Cüz
Sâffât Sûresi
And olsun saf saf dizilenlere. ﴾1﴿ Sürüp sevk edenlere. ﴾2﴿ Zikri okuyanlara. ﴾3﴿ Tanrınız tek bir Tanrıdır. ﴾4﴿ O göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi ve doğuların Rabbidir. ﴾5﴿ Biz Dünya semâsını yıldızlardan süslerle donattık. ﴾6﴿ Ve onu her türlü isyankâr şeytandan koruduk. ﴾7﴿ Onlar yüce âlemleri dinleyemezler; çünkü taşlanırlar. ﴾8﴿ Semâdan kovulmuşlardır; onlar için bir de sürekli azap vardır. ﴾9﴿ Ancak kulak hırsızlığıyla birşey kapan olursa, onu da delip geçen bir alev izler. ﴾10﴿ Sor onlara: Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa bütün bu yarattıklarımızı mı? Nihayet Biz onları yapışkan bir çamurdan yaratmışız. ﴾11﴿ Sen hayrete düştün; onlar ise eğleniyorlar. ﴾12﴿ Öğüt verildiğinde düşünüp ibret almıyorlar. ﴾13﴿ Bir âyet gördüklerinde de alaya alıyorlar. ﴾14﴿ Diyorlar ki: “Bu düpedüz büyüdür. ﴾15﴿ “Biz ölüp de topraktan ve kemikten ibaret hale geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz? ﴾16﴿ “Üstelik gelip geçmiş atalarımız da, öyle mi?” ﴾17﴿ De ki: Evet. Hem de horlanmış şekilde diriltileceksiniz. ﴾18﴿ Buna bir ses yeter; ve onlar o anda kalkmış, bakınmaktadırlar. ﴾19﴿ “Eyvah bize,” derler. “Hesap günü gelmiş!” ﴾20﴿ İşte yalanladığınız hüküm günü! ﴾21﴿ Sürün o zalimleri ve benzerlerini ve taptıklarını, ﴾22﴿ Allah'tan başka kulluk ettiklerini. Hepsine Cehennemin yolunu gösterin. ﴾23﴿ Tutuklayın onları; çünkü sorguya çekilecekler. ﴾24﴿
سُورَةُ الصَّاۤفَّاتِ
< ٤٤٥ >
الجزء٢٣
سُورَةُ الصَّاۤفَّاتِ
وَالصَّٓافَّاتِ صَفًّاۙ ﴿١﴾ فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًاۙ ﴿٢﴾ فَالتَّالِيَاتِ ذِكْرًاۙ ﴿٣﴾ اِنَّ اِلٰهَكُمْ لَوَاحِدٌۜ ﴿٤﴾ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ الْمَشَارِقِۜ ﴿٥﴾ اِنَّا زَيَّنَّا السَّمَٓاءَ الدُّنْيَا بِز۪ينَةٍۨ الْكَوَاكِبِۙ ﴿٦﴾ وَحِفْظًا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ مَارِدٍۚ ﴿٧﴾ لَا يَسَّمَّعُونَ اِلَى الْمَلَاِ الْاَعْلٰى وَيُقْذَفُونَ مِنْ كُلِّ جَانِبٍۗ ﴿٨﴾ دُحُورًا وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌۙ ﴿٩﴾ اِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَاَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ﴿١٠﴾ فَاسْتَفْتِهِمْ اَهُمْ اَشَدُّ خَلْقًا اَمْ مَنْ خَلَقْنَاۜ اِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِنْ ط۪ينٍ لَازِبٍ ﴿١١﴾ بَلْ عَجِبْتَ وَيَسْخَرُونَۖ ﴿١٢﴾ وَاِذَا ذُكِّرُوا لَا يَذْكُرُونَۖ ﴿١٣﴾ وَاِذَا رَاَوْا اٰيَةً يَسْتَسْخِرُونَۖ ﴿١٤﴾ وَقَالُٓوا اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ مُب۪ينٌۚ ﴿١٥﴾ ءَاِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا ءَاِنَّا لَمَبْعُوثُونَۙ ﴿١٦﴾ اَوَاٰبَٓاؤُ۬نَا الْاَوَّلُونَۜ ﴿١٧﴾ قُلْ نَعَمْ وَاَنْتُمْ دَاخِرُونَۚ ﴿١٨﴾ فَاِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ فَاِذَا هُمْ يَنْظُرُونَ ﴿١٩﴾ وَقَالُوا يَا وَيْلَنَا هٰذَا يَوْمُ الدّ۪ينِ ﴿٢٠﴾ هٰذَا يَوْمُ الْفَصْلِ الَّذ۪ي كُنْتُمْ بِه۪ تُكَذِّبُونَ۟ ﴿٢١﴾ اُحْشُرُوا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا وَاَزْوَاجَهُمْ وَمَا كَانُوا يَعْبُدُونَۙ ﴿٢٢﴾ مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَاهْدُوهُمْ اِلٰى صِرَاطِ الْجَح۪يمِۙ ﴿٢٣﴾ وَقِفُوهُمْ اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ ﴿٢٤﴾

Önceki Sonraki


logo