Yunus Sûresi
< 218 >
11. Cüz
Allah Musa ile Harun'a “Duanız kabul edildi,” buyurdu. “Siz dosdoğru olun ve birşey bilmeyenlerin yolunu tutmayın.” ﴾89﴿ Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve askerleri de zulüm ve düşmanlıkla onların peşine düştü. Boğulacağını anlayınca, Firavun “İsrailoğullarının inandığından başka bir tanrı bulunmadığına inandım; ben de Ona teslim olanlardanım” dedi. ﴾90﴿ Şimdi inandın demek! Oysa sen daha önce isyan etmiştin ve bozguncunun biriydin! ﴾91﴿ Arkandan geleceklere bir ibret olsun diye bugün senin bedenini kurtaracağız. Ancak insanlardan pek çoğu âyetlerimizden habersizdir. ﴾92﴿ Biz İsrailoğullarını güzel bir yurda yerleştirdik, temiz ve hoş yiyeceklerle rızıklandırdık. Onlar da ancak kendilerine ilim geldikten sonra anlaşmazlığa düştüler. Fakat Rabbin onların anlaşmazlığa düştüğü şey hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir. ﴾93﴿ Sana indirdiğimizden şüpheye düşecek olursan, senden önce kitap okuyanlardan sor. And olsun ki Rabbinden sana hakkın tâ kendisi geldi; onun için, şüphe edenlerden olma. ﴾94﴿ Allah'ın âyetlerini yalanlayanlardan da olma; sonra hüsran içinde kalırsın. ﴾95﴿ Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler. ﴾96﴿ Onlara her türlü âyet gelecek olsa bile, o acı azabı görmedikçe sana inanmazlar. ﴾97﴿
سُورَةُ يُونُسَ
< ٢١٨ >
الجزء١١
قَالَ قَدْ اُج۪يبَتْ دَعْوَتُكُمَا فَاسْتَق۪يمَا وَلَا تَتَّبِعَٓانِّ سَب۪يلَ الَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ ﴿٨٩﴾ وَجَاوَزْنَا بِبَن۪ٓي إِسْرَٓاء۪يلَ الْبَحْرَ فَاَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ وَجُنُودُهُ بَغْيًا وَعَدْوًاۜ حَتّٰٓى اِذَٓا اَدْرَكَهُ الْغَرَقُۙ قَالَ اٰمَنْتُ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا الَّذ۪ٓي اٰمَنَتْ بِه۪ بَنُٓوا اِسْرَٓاء۪يلَ وَاَنَا۬ مِنَ الْمُسْلِم۪ينَ ﴿٩٠﴾ آٰلْـٰٔنَ وَقَدْ عَصَيْتَ قَبْلُ وَكُنْتَ مِنَ الْمُفْسِد۪ينَ ﴿٩١﴾ فَالْيَوْمَ نُنَجّ۪يكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنْ خَلْفَكَ اٰيَةًۜ وَاِنَّ كَث۪يرًا مِنَ النَّاسِ عَنْ اٰيَاتِنَا لَغَافِلُونَ۟ ﴿٩٢﴾ وَلَقَدْ بَوَّأْنَا بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ مُبَوَّاَ صِدْقٍ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِۚ فَمَا اخْتَلَفُوا حَتّٰى جَٓاءَهُمُ الْعِلْمُۜ اِنَّ رَبَّكَ يَقْض۪ي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ ف۪يمَا كَانُوا ف۪يهِ يَخْتَلِفُونَ ﴿٩٣﴾ فَاِنْ كُنْتَ ف۪ي شَكٍّ مِمَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ فَسْـَٔلِ الَّذ۪ينَ يَقْرَؤُ۫نَ الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكَۚ لَقَدْ جَٓاءَكَ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَر۪ينَۙ ﴿٩٤﴾ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَتَكُونَ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ ﴿٩٥﴾ اِنَّ الَّذ۪ينَ حَقَّتْ عَلَيْهِمْ كَلِمَتُ رَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَۙ ﴿٩٦﴾ وَلَوْ جَٓاءَتْهُمْ كُلُّ اٰيَةٍ حَتّٰى يَرَوُا الْعَذَابَ الْاَل۪يمَ ﴿٩٧﴾

Önceki Sonraki


logo