Haberiniz olsun ki, muhakkak Allah Teâlâ'nın velîleri için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. ﴾62﴿
Onlar ki, imân etmişlerdir ve ittika eder olmuşlardır. ﴾63﴿
Onlar için dünya hayatında da ve ahirette de (tam bir) müjde vardır. Allah Teâlâ'nın kelimeleri için değişmek yoktur.İşte en büyük necât budur. ﴾64﴿
Ve onların lâkırdıları seni mahzun etmesin. Şüphe yok ki, bütün izzet Allah Teâlâ'nındır. O kemaliyle işiticidir ve bilicidir. ﴾65﴿
Agâh olunuz ki, göklerde kim var ise ve yerde kim var ise şüphe yok ki, Allah Teâlâ'nındır. Allah Teâlâ'dan başkasına tapanlar da şeriklere tebaiyyet etmiş olmazlar. Onlar zandan başkasına tebaiyyet etmiyorlar ve onlar yalan söyler kimselerden başka değildirler. ﴾66﴿
O, o zâttır ki, sizin için geceyi kılmıştır ki, onda istirahat edesiniz. Gündüzü de gösterici (ziyâdar) kılmıştır. Şüphe yok ki, bunda işiticiler olan bir kavim için elbette âyetler vardır. ﴾67﴿
Dediler ki: «Allah Teâlâ (kendisine) veled ittihaz etti.» Hâşâ, O bundan münezzehtir, O müstağnidir. Göklerde olanlar da ve yerde olanlar da O'nundur. Sizin yanınızda buna dair hiçbir hüccet yoktur. Allah Teâlâ'ya karşı bilmeyeceğiniz bir şeyi söyler misiniz? ﴾68﴿
De ki: «O kimseler ki, Allah Teâlâ'ya karşı yalan söylemek kasdinde bulunurlar. Şüphe yok ki, felâh bulamazlar.» ﴾69﴿
(Onlar için) Dünyada cüz'i bir varlık, sonra dönüşleri Bizedir. Sonra onlara küfreder olduklarından dolayı şiddetil azabı tattıracağızdır. ﴾70﴿