Yunus Sûresi
< 210 >
11. Cüz
İnsanlara, kendilerine dokunan (kıtlık ve hastalık gibi) sıkıntı (lar) dan sonra, bir rahmet (bir bolluk, bir sıhhat zevkini) tatdırdığımız zaman bakarsın ki âyetlerimiz hakkında onların yine kötü bir fikri vardır. De ki: «Allahın (o kötü fikirlerine karşı olan) mukaabelesi, ıkaabı daha çabukdur. Elçilerimiz sizin beslemekde olduğunuz o kötü fikirleri şübhesiz yazıyorlar. ﴾21﴿ O, sizi karada ve denizde gezdiren, (sebeblerini ıhzaar eden) dir. Hattâ siz gemilerde bulunduğunuz, onlar, bunları güzel bir hava ile akar gibi götürdükleri, (yolcular da) bununla sevindikleri zaman ona şiddetli bir fırtına gelib çatar. (Denizin) her yer (in) den kendilerine dalgalar hücum eder. Sanırlar ki onlar çepçevre kuşatılmışlardır. (Halâsa bir zerre imkân yokdur. İşte bu sırada) onlar Allahın dîninde halis ve samimî kimseler olarak Ona düâ ederler: «Andolsun, (derler), eğer bizi bundan kurtarırsan seksiz, şübhesiz şükredenlerden olacağız». ﴾22﴿ Fakat (Allah) onları selâmete erdirince bakarsın ki yer (yüzün) de yine haksız yere taşkınlıklarda bulunuyorlar! Ey insanlar, sizin taşkınlığınız ancak kendinize karşıdır. (Kendi aleyhinizedir. Bu da) dünyâ hayaatının (o fânî) menfaati gibi (süreksiz) dir. Nihayet dönüşünüz ancak bizedir. O vakit neler yapıyor olduğunuzu size biz haber vereceğiz! ﴾23﴿ Dünyâ yaşayışının haali gökden indirdiğimiz bir su gibidir ki onunla yer yüzünün — gerek insanların, gerek davarların yiyeceği — nebat (lar) ı (ağ gibi birbirine örülüb) karışmışdır. Tam yer, zînet ve ihtişamını takınıb süslendiği, saahibleri de ona (biçmiye, yemişlerini, mahsullerini toplamıya) herhalde kaadir olduklarını sandıkları bir sırada geceleyin veya gündüzün ona emrimiz (don gibi, kasırga gibi, sel gibi bir âfetimiz) gelivermişdir ki sanki dün de yerinde yokmuş gibi onu ta kökünden koparılıb biçilmiş bir haale getirmişizdir. İşte biz iyi düşünecek bir kavm için âyetleri böyle açıklarız. ﴾24﴿ Allah selâm evine (cennete) çağırır ve O, kimi dilerse onu doğru yola iletir. ﴾25﴿
سُورَةُ يُونُسَ
< ٢١٠ >
الجزء١١
وَاِذَٓا اَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً مِنْ بَعْدِ ضَرَّٓاءَ مَسَّتْهُمْ اِذَا لَهُمْ مَكْرٌ ف۪ٓي اٰيَاتِنَاۜ قُلِ اللّٰهُ اَسْرَعُ مَكْرًاۜ اِنَّ رُسُلَنَا يَكْتُبُونَ مَا تَمْكُرُونَ ﴿٢١﴾ هُوَ الَّذ۪ي يُسَيِّرُكُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ حَتّٰٓى اِذَا كُنْتُمْ فِي الْفُلْكِۚ وَجَرَيْنَ بِهِمْ بِر۪يحٍ طَيِّبَةٍ وَفَرِحُوا بِهَا جَٓاءَتْهَا ر۪يحٌ عَاصِفٌ وَجَٓاءَهُمُ الْمَوْجُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَظَنُّٓوا اَنَّهُمْ اُح۪يطَ بِهِمْۙ دَعَوُا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَۚ لَئِنْ اَنْجَيْتَنَا مِنْ هٰذِه۪ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِر۪ينَ ﴿٢٢﴾ فَلَمَّٓا اَنْجٰيهُمْ اِذَا هُمْ يَبْغُونَ فِي الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّۜ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّمَا بَغْيُكُمْ عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْۙ مَتَاعَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا ثُمَّ اِلَيْنَا مَرْجِعُكُمْ فَنُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٢٣﴾ اِنَّمَا مَثَلُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ السَّمَٓاءِ فَاخْتَلَطَ بِه۪ نَبَاتُ الْاَرْضِ مِمَّا يَأْكُلُ النَّاسُ وَالْاَنْعَامُۜ حَتّٰٓى اِذَٓا اَخَذَتِ الْاَرْضُ زُخْرُفَهَا وَازَّيَّنَتْ وَظَنَّ اَهْلُهَٓا اَنَّهُمْ قَادِرُونَ عَلَيْهَٓاۙ اَتٰيهَٓا اَمْرُنَا لَيْلًا اَوْ نَهَارًا فَجَعَلْنَاهَا حَص۪يدًا كَاَنْ لَمْ تَغْنَ بِالْاَمْسِۜ كَذٰلِكَ نُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٢٤﴾ وَاللّٰهُ يَدْعُٓوا اِلٰى دَارِ السَّلَامِۜ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ ﴿٢٥﴾

Önceki Sonraki


logo