Onlar yine “Ey Musa,” dediler. “Onlar orada olduğu müddetçe biz asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip onlarla savaşın; biz burada oturacağız.”﴾24﴿Musa dedi ki: “Yâ Rabbi, kendimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Bizimle fasıklar topluluğu arasında Sen hükmünü ver.”﴾25﴿Allah buyurdu ki: “Kutsal topraklar onlara kırk sene haram kılınmıştır. Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşsınlar; sen o fasıklar topluluğu için tasalanma.”﴾26﴿Onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını dosdoğru oku. Onlar birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki edilmemişti. Kurbanı makbul olmayan, diğerine “Seni öldüreceğim” dedi. O ise “Allah ancak takvâ sahiplerinin ibadetini kabul eder,” cevabını verdi.﴾27﴿“Sen beni öldürmek için bana el kaldırsan da, ben seni öldürmek için el kaldırmayacağım. Çünkü ben Âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım.﴾28﴿“İstiyorum ki benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip ateş ehlinden olasın. Zalimlerin cezası işte budur.”﴾29﴿Böylece, nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş gösterdi; o da onu öldürüp hüsrana düştü.﴾30﴿Sonra Allah, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini ona göstermek için, yeri eşeleyen bir karga gönderdiğinde, o “Yazıklar olsun bana!” dedi. “Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim!” Böylece, ettiğine pişmanlık duyanlardan oldu.﴾31﴿