Nisâ Sûresi
< 104 >
6. Cüz
Ey ehl-i kitab! Dîninizde haddi aşmayın ve Allah'a karşı, haktan başkasını söylemeyin! Meryemoğlu Îsâ Mesîh ancak Allah'ın peygamberi, Meryem'e ulaştırdığı kelimesi ve O'n(un tarafın)dan (yaratılmış) bir ruhtur. Öyleyse Allah'a ve peygamberlerine îmân edin! “(Allah) üçtür” demeyin! Kendi hayrınıza olarak (bundan)vazgeçin!Allah, ancak tek bir İlâhdır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir! Göklerde ne var, yerde ne varsa O'nundur. Vekîl olarak da Allah yeter! ﴾171﴿ (Sizin bâtıl i'tikadınıza rağmen) Mesîh (Îsâ), Allah'a kul olmaktan aslâ çekinmez, Allah'a yakın melekler de (çekinmezler). O hâlde kim O'na (Allah'a) kulluktan çekinip büyüklük taslarsa, artık (bilsin ki Allah, hesâbını sormak üzere) onları hep berâber huzûruna toplayacaktır. ﴾172﴿ Fakat îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, artık onlara mükâfâtlarını tam olarak verecek ve lütfundan onlara (ihsânını daha da) artıracaktır. (Kulluktan) çekinip büyüklük taslayanlara gelince, onları da (pek) elemli bir azâb ile cezâlandıracak ve (onlar)kendileri için Allah'dan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulacaklardır. ﴾173﴿ Ey insanlar! Şübhesiz size Rabbinizden bir delil (peygamber) geldi ve size apaçık bir nûr (olan Kur'ân'ı) indirdik. ﴾174﴿ İşte Allah'a îmân edip, O'na (dînine) sımsıkı sarılanlar var ya, artık (Allah) onları yakında tarafından bir rahmet ve bir lütuf içine koyacak ve onları kendisine (giden)dosdoğru bir yola hidâyet edecektir. ﴾175﴿
سُورَةُ النِّسَاءِ
< ١٠٤ >
الجزء٦
يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ لَا تَغْلُوا ف۪ي د۪ينِكُمْ وَلَا تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ اِلَّا الْحَقَّۜ اِنَّمَا الْمَس۪يحُ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ اللّٰهِ وَكَلِمَتُهُۚ اَلْقٰيهَٓا اِلٰى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِنْهُۘ فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرُسُلِه۪ۚ وَلَا تَقُولُوا ثَلٰثَةٌۜ اِنْتَهُوا خَيْرًا لَكُمْۜ اِنَّمَا اللّٰهُ اِلٰهٌ وَاحِدٌۜ سُبْحَانَهُٓ اَنْ يَكُونَ لَهُ وَلَدٌۢ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا۟ ﴿١٧١﴾ لَنْ يَسْتَنْكِفَ الْمَس۪يحُ اَنْ يَكُونَ عَبْدًا لِلّٰهِ وَلَا الْمَلٰٓئِكَةُ الْمُقَرَّبُونَۜ وَمَنْ يَسْتَنْكِفْ عَنْ عِبَادَتِه۪ وَيَسْتَكْبِرْ فَسَيَحْشُرُهُمْ اِلَيْهِ جَم۪يعًا ﴿١٧٢﴾ فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُوَفّ۪يهِمْ اُجُورَهُمْ وَيَز۪يدُهُمْ مِنْ فَضْلِه۪ۚ وَاَمَّا الَّذ۪ينَ اسْتَنْكَفُوا وَاسْتَكْبَرُوا فَيُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا اَل۪يمًاۙ وَلَا يَجِدُونَ لَهُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَلِيًّا وَلَا نَص۪يرًا ﴿١٧٣﴾ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَكُمْ بُرْهَانٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَاَنْزَلْنَٓا اِلَيْكُمْ نُورًا مُب۪ينًا ﴿١٧٤﴾ فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِاللّٰهِ وَاعْتَصَمُوا بِه۪ فَسَيُدْخِلُهُمْ ف۪ي رَحْمَةٍ مِنْهُ وَفَضْلٍۙ وَيَهْد۪يهِمْ اِلَيْهِ صِرَاطًا مُسْتَق۪يمًاۜ ﴿١٧٥﴾

Önceki Sonraki


logo