Mü'minlerden özür saahibi olmaksızın (evlerinde) oturanlarla Allah yolunda mallariyle, canlariyle savaşanlar bir olamaz. Allah, mallariyle, canlariyle savaşanları, derece i'tibariyle, oturanlardan çok üstün kıldı. (Gerçi) Allah hepsine de cenneti va'd etmişdir. (Fakat) Allah, savaşanlara oturanların üstünde daha büyük bir ecir vermişdir. ﴾95﴿
Kendi (canibi) nden dereceler, mağfiret ve esirgeme (vermîşdir). Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. ﴾96﴿
Öz nefislerinin zaalimleri olarak canlarını alacağı kimselere melekler derler ki «Ne işde idiniz?». Onlar: «Biz yer (yüzün) de (dînin emirlerini tatbikden) âciz (kimse) lerdik» derler. Melekler de: «Allahın arzı (yeryüzü) geniş değil miydi? Siz de orada hicret edeydiniz ya» derler. İşte onlar (böyle). Onların barınakları cehennemdir. O ne kötü bir yerdir. ﴾97﴿
Erkeklerden, kadınlardan, çocuklardan za'f ve acz içinde bırakılıb da hiç bir çâreye gücü yetmeyen ve (hicrete) bir yol bulamayanlar müstesna. ﴾98﴿
İşte onlar (böyle). Allahın onları afvedeceğini umabilir (ler). Allah çok afvedici, çok yarlığayıcıdır. ﴾99﴿
Kim Allah yolunda hicret ederse yer (yüzün) de gidecek, barınacak bir çok yerler de bulur, genişlik de bulur. Kim evinden, Allaha ve onun peygamberine muhacir olarak çıkıb da sonra kendisine ölüm yetişirse muhakkak ki onun mükâfatı Allaha düşmüşdür. Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. ﴾100﴿
Yer yüzünde sefere çıkdığınız zaman, eğer kâfirlerin size fenalık yapacağından endîşe ederseniz, namazdan kısaltmanızda üzerinize bir vebal yokdur. Şübhesiz ki kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. ﴾101﴿