Size ne oluyor ki Allah yolunda savaşmıyorsunuz? Oysa çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar, “Ey Rabbimiz! Ahalisi zalim olan bu beldeden bizi çıkar. Bize yüce katından bir dost gönder; yüce katından bir yardımcı gönder” diye dua edip duruyorlar.﴾75﴿İman edenler Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler ise tâğutun yolunda savaşırlar. Siz de şeytanın dostlarıyla savaşın. Gerçekte, şeytanın hilesi pek zayıftır.﴾76﴿Vaktiyle kendilerine “Ellerinizi savaştan çekin; namazı kılın, zekâtı verin” denilen kimseleri görmedin mi? Onlara savaş farz olduğunda, içlerinden bir zümre, Allah'tan korkar gibi, hattâ daha da şiddetli bir korkuyla insanlardan korkuyorlar ve diyorlar ki: “Rabbimiz, bize niçin savaşı farz kıldın? Keşke bize biraz daha mühlet verseydin!” De ki: Dünyanın safâsı pek kısa sürer. Âhiret ise, takvâ sahipleri için daha hayırlıdır; orada kıl kadar bir haksızlığa uğramazsınız.﴾77﴿Nerede olsanız ölüm size yetişir—isterseniz yüksek kulelerde veya semânın burçlarında olun! Onlara bir iyilik eriştiği zaman, “Bu Allah katından” derler. Başlarına bir kötülük geldiğinde ise, “Bu sendendir” deyiverirler. De ki: Hepsi Allah katındandır. Bunlara da ne oluyor ki sözden anlamıyorlar?﴾78﴿Sana gelen her iyilik Allah'tandır. Başına gelen kötülük de kendindendir. Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik. Buna şahit olarak da Allah yeter.﴾79﴿