Yer, kendisine âid şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman,﴾1﴿yer, (bütün) ağırlıklarını (dışarıya fırlatıb) çıkardığı,﴾2﴿insan «Buna ne oluyor?» dediği (zaman),﴾3﴿O gün (yer) bütün haberlerini anlatacakdır.﴾4﴿Çünkü Rabbi kendisine (o vech ile) vahyetmişdir.﴾5﴿O gün insanlar, amelleri (nin karşılığı) kendilerine gösterilmek için, dağınık dönecek (ler) dir!﴾6﴿İşte kim zerre ağırlığınca bir hayır yapıyor (idiy) se onu (n sevabını) görecek,﴾7﴿kim de zerre ağırlığınca şer yapıyor (idiy) se onu (n cezasını) görecek.﴾8﴿
Âdiyât Sûresi
Andolsun o harıl harıl koşan (at) lara,﴾1﴿o (tırnaklarıyle) çakarak ateş çıkaran (on) lara,﴾2﴿sabahlayın baskın yapanlara,﴾3﴿derken orada (ayaklarıyle) toz koparanlara,﴾4﴿Bununla bir topluluğun tâ ortasına girenlere (ya'nî atlara) ki,﴾5﴿muhakkak insan Rabbine karşı çok nankördür.﴾6﴿Hiç şübhesiz O buna hakkıyle şâhiddir.﴾7﴿Gerçek o, mal sevgisinden dolayı pek katıdır.﴾8﴿Haalâ o, (hakıykatı görüp) bilmeyecek mi, kabirlerin içindekiler (eşilib) çıkarıldığı zaman,﴾9﴿göğüslerde ne varsa onlar da derlenib toparlandığı (zaman)?﴾10﴿Hakıykat, o gün Rableri onlar (ın her haalin) den elbette tamâmiyle haberdârdır.﴾11﴿