Beled Sûresi
< 593 >
30. Cüz
Ama insan, Rabbi onu varlıkla sınayıp da kendisine ikramda bulunduğu ve bol bol nimetler verdiği zaman: “Rabbim beni şerefli kıldı” der. ﴾15﴿ Buna karşılık onu darlıkla sınayıp da rızkını kısıverince: “Rab­bim beni rezil, perişan etti” der. ﴾16﴿ Hayır! Doğrusu siz, Allah’tan ikram bekliyorsunuz ama kendiniz yetîme değer vermiyor, ona ikram etmiyorsunuz. ﴾17﴿ Muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. ﴾18﴿ Mirastan ne gelse, helâl-haram demeden alabildiğine yiyorsunuz. ﴾19﴿ Malı mülkü de sınırsız bir sevgiyle seviyorsunuz. ﴾20﴿ Hayır! Böyle yapmayın! Yeryüzü birbiri ardınca şiddetle sarsılıp toz-toprak, dümdüz olduğu, ﴾21﴿ Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman! ﴾22﴿ O gün cehennem de bütün dehşetiyle getirilir. İnsan o gün, tüm yaptıklarını birer birer hatırlar; ama bu hatırlamanın ona ne faydası olur ki? ﴾23﴿ Ölümcül bir pişmanlık içinde: “Keşke sağlığımda şu ebedî hayatım için bir hazırlık yapmış olsaydım” der. ﴾24﴿ O gün Allah’ın vereceği azabı hiç kimse veremez. ﴾25﴿ O’nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz. ﴾26﴿ Ey kâmil bir iman ve sâlih amellerle huzûra ermiş nefis! ﴾27﴿ Sen O’ndan râzı, O da senden râzı olarak Rabbine dön! ﴾28﴿ Dürüst ve samimi kullarımın arasına katıl! ﴾29﴿ Cennetime gir! ﴾30﴿
Beled Sûresi
Yemin ederim bu beldeye. ﴾1﴿ Ki, Rasûlüm sen bu beldede yaşamaktasın. ﴾2﴿ Yine yemin ederim babaya ve çocuğuna ki: ﴾3﴿ Biz insanı dünya ve âhirette karşılaşacağı pek çok zorluk içinde yarattık. ﴾4﴿ Yoksa o, kendisine hiç kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? ﴾5﴿ , İslâm’a düşmanlık yolunda övünerek: “Yığın yığın servet tükettim” diyor. ﴾6﴿ Yoksa, kendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor? ﴾7﴿
سُورَةُ الْبَلَدِ
< ٥٩٣ >
الجزء٣٠
فَاَمَّا الْاِنْسَانُ اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ رَبُّهُ فَاَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَكْرَمَنِۜ ﴿١٥﴾ وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَهَانَنِۚ ﴿١٦﴾ كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ ﴿١٧﴾ وَلَا تَحَٓاضُّونَ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۙ ﴿١٨﴾ وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلًا لَمًّاۙ ﴿١٩﴾ وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّاۜ ﴿٢٠﴾ كَلَّٓا اِذَا دُكَّتِ الْاَرْضُ دَكًّا دَكًّاۙ ﴿٢١﴾ وَجَٓاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّاۚ ﴿٢٢﴾ وَج۪ٓيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ وَاَنّٰى لَهُ الذِّكْرٰىۜ ﴿٢٣﴾ يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ ﴿٢٤﴾ فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُٓ اَحَدٌۙ ﴿٢٥﴾ وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُٓ اَحَدٌۜ ﴿٢٦﴾ يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ ﴿٢٧﴾ اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ ﴿٢٨﴾ فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ ﴿٢٩﴾ وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي ﴿٣٠﴾
سُورَةُ الْبَلَدِ
لَٓا اُقْسِمُ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ ﴿١﴾ وَاَنْتَ حِلٌّ بِهٰذَا الْبَلَدِۙ ﴿٢﴾ وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَۙ ﴿٣﴾ لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ ف۪ي كَبَدٍۜ ﴿٤﴾ اَيَحْسَبُ اَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ اَحَدٌۢ ﴿٥﴾ يَقُولُ اَهْلَكْتُ مَالًا لُبَدًاۜ ﴿٦﴾ اَيَحْسَبُ اَنْ لَمْ يَرَهُٓ اَحَدٌۜ ﴿٧﴾

Önceki Sonraki


logo