İnşikak Sûresi
< 588 >
30. Cüz
O şarabın katığı Tesnim'dendir = kıymeti yüksek bir maddedendir. ﴾27﴿ O Tesnim bir gözedir ki, mukarreb derecesinde olanlar, sırf (katıksız) ondan içerler. ﴾28﴿ Doğrusu o günahkar müşrikler, iman edenlere gülüyorlardı. ﴾29﴿ Müminler, o kafirlerin yanlarından geçtiklerinde, birbirlerine işaret yaparak (müminleri) ayıblıyorlardı. ﴾30﴿ Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı. ﴾31﴿ Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı. ﴾32﴿ Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi. ﴾33﴿ İşte bugün (ahirette), müminler de kâfirlere gülecekler, ﴾34﴿ Koltuklar üzerinde bakarlarken... ﴾35﴿ Nasıl, kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı? ﴾36﴿
İnşikak Sûresi
Gök yarıldığı; ﴾1﴿ Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O'na itaat) gerçekleştirildiği zaman, ﴾2﴿ Arz, dümdüz uzatıldığı, ﴾3﴿ İçindekini atıb boşaldığı; ﴾4﴿ Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O'na itaat) gerçekleştirildiği zaman, (insan sevabını veya azabını görecektir). ﴾5﴿ Ey İnsan! Gerçekten sen, (dönüb varacağın) Rabbine doğru (ölünceye kadar) çabalar da çabalarsın. Nihayet O'na kavuşursun. ﴾6﴿ O vakit, amel defteri sağ eline verilen, ﴾7﴿ Hemen kolay bir hesab ile hesabı görülecek; ﴾8﴿ Ve sevinçli olarak (cennetteki ailesine) ehline dönecektir. ﴾9﴿ Fakat kitabı (amel defteri), arka tarafından (sol eline) verilen, ﴾10﴿ Artık “helâk!” diye bağırır, (ölümünü ister); ﴾11﴿ Ve cehenneme girer. ﴾12﴿ Çünkü o, (dünyadaki) evinde keyifli ve sevinçli idi. ﴾13﴿
سُورَةُ الْاِنْشِقَاقِ
< ٥٨٨ >
الجزء٣٠
وَمِزَاجُهُ مِنْ تَسْن۪يمٍۙ ﴿٢٧﴾ عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَۜ ﴿٢٨﴾ اِنَّ الَّذ۪ينَ اَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يَضْحَكُونَۘ ﴿٢٩﴾ وَاِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَۘ ﴿٣٠﴾ وَاِذَا انْقَلَبُٓوا اِلٰٓى اَهْلِهِمُ انْقَلَبُوا فَكِه۪ينَۘ ﴿٣١﴾ وَاِذَا رَاَوْهُمْ قَالُٓوا اِنَّ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ لَضَٓالُّونَۙ ﴿٣٢﴾ وَمَٓا اُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظ۪ينَۜ ﴿٣٣﴾ فَالْيَوْمَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَۙ ﴿٣٤﴾ عَلَى الْاَرَٓائِكِ يَنْظُرُونَۜ ﴿٣٥﴾ هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ ﴿٣٦﴾
سُورَةُ الْاِنْشِقَاقِ
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ ﴿١﴾ وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ ﴿٢﴾ وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ ﴿٣﴾ وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ ﴿٤﴾ وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ ﴿٥﴾ يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاق۪يهِۚ ﴿٦﴾ فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ ﴿٧﴾ فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَس۪يرًاۙ ﴿٨﴾ وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُورًاۜ ﴿٩﴾ وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ ﴿١٠﴾ فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًاۙ ﴿١١﴾ وَيَصْلٰى سَع۪يرًاۜ ﴿١٢﴾ اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُورًا ﴿١٣﴾

Önceki Sonraki


logo