Orada kendisine itaat olunmuş bir emîndir. ﴾21﴿
Ve sizin sahibiniz bir mecnûn değildir. ﴾22﴿
Andolsun ki, onu apaçık ufukta gördü. ﴾23﴿
Ve o, (peygamber) gaybe ait hususta behil değildir. ﴾24﴿
Ve o, tardedilen bir şeytanın sözü değildir. ﴾25﴿
Artık nereye gidiyorsunuz? ﴾26﴿
O, başka değil âlemler için bir öğüttür. ﴾27﴿
Sizden müstakimâne yaşamak dileyen kimse için (bir mev'ziadır). ﴾28﴿
Ve âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz. ﴾29﴿
İnfitâr Sûresi
Göğün yarıldığı vakit. ﴾1﴿
Ve dökülüp dağıldığı vakit. ﴾2﴿
Ve denizlerin kaynayıp aktığı vakit. ﴾3﴿
Ve mezarların alt üst olduğu vakit. ﴾4﴿
Herkes, neyi ileri sürmüş ve neyi geriye bırakmış olduğunu bilir. ﴾5﴿
Ey insan! Seni o kerîm Rabbine karşı ne şey aldattı? ﴾6﴿
O Rabbin ki, seni yarattı, sonra seni düzeltti de mütedil bir halde kıldı. ﴾7﴿
Dilediği bir sürette seni terkip etti. ﴾8﴿
Hayır hayır..Siz belki dini yalanlıyorsunuz. ﴾9﴿
Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. ﴾10﴿
Çok mükerrem yazıcılar vardır. ﴾11﴿
Ne yapar olduklarınızı bilirler. ﴾12﴿
Şüphe yok ki, muttakî zâtlar, hoş nîmetler içindedirler. ﴾13﴿
Ve muhakkak ki, facirler de yakıcı ateş içindedirler. ﴾14﴿
Ceza günü oraya yaslanacaklardır. ﴾15﴿
Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler. ﴾16﴿
Ceza gününün ne olduğunu sana ne şey bildirdi? ﴾17﴿
Sonra ceza gününün ne olduğunu sana ne şey öğretmiş oldu? ﴾18﴿
O günde hiç bir şahıs, bir şahıs için bir şeye malik olamaz. O günde emir, ancak Allah'a mahsustur. ﴾19﴿
İnfitâr Sûresi
مُطَاعٍ ثَمَّ اَم۪ينٍۜ ﴿٢١﴾
وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍۚ ﴿٢٢﴾
وَلَقَدْ رَاٰهُ بِالْاُفُقِ الْمُب۪ينِۚ ﴿٢٣﴾
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَن۪ينٍۚ ﴿٢٤﴾
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَج۪يمٍۚ ﴿٢٥﴾
فَاَيْنَ تَذْهَبُونَۜ ﴿٢٦﴾
اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَۙ ﴿٢٧﴾
لِمَنْ شَٓاءَ مِنْكُمْ اَنْ يَسْتَق۪يمَ ﴿٢٨﴾
وَمَا تَشَٓاؤُ۫نَ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٢٩﴾
سُورَةُ الْاِنْفِطَارِ
اِذَا السَّمَٓاءُ انْفَطَرَتْۙ ﴿١﴾
وَاِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْۙ ﴿٢﴾
وَاِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْۙ ﴿٣﴾
وَاِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْۙ ﴿٤﴾
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ وَاَخَّرَتْۜ ﴿٥﴾
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَر۪يمِۙ ﴿٦﴾
اَلَّذ۪ي خَلَقَكَ فَسَوّٰيكَ فَعَدَلَكَۙ ﴿٧﴾
ف۪ٓي اَيِّ صُورَةٍ مَا شَٓاءَ رَكَّبَكَۜ ﴿٨﴾
كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدّ۪ينِۙ ﴿٩﴾
وَاِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظ۪ينَۙ ﴿١٠﴾
كِرَامًا كَاتِب۪ينَۙ ﴿١١﴾
يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ ﴿١٢﴾
اِنَّ الْاَبْرَارَ لَف۪ي نَع۪يمٍۚ ﴿١٣﴾
وَاِنَّ الْفُجَّارَ لَف۪ي جَح۪يمٍۚ ﴿١٤﴾
يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدّ۪ينِ ﴿١٥﴾
وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَٓائِب۪ينَۜ ﴿١٦﴾
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا يَوْمُ الدّ۪ينِۙ ﴿١٧﴾
ثُمَّ مَٓا اَدْرٰيكَ مَا يَوْمُ الدّ۪ينِۜ ﴿١٨﴾
يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْـًٔاۜ وَالْاَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلّٰهِ ﴿١٩﴾
سُورَةُ الْاِنْفِطَارِ
