Orada sözü dinlenir, kendisine son derece güvenilir. ﴾21﴿
Arkadaşınız Muhammed kesinlikle deli değildir. ﴾22﴿
Yemin olsun ki o, vahyi getiren Elçi’yi apaçık bir ufukta gördü. ﴾23﴿
O, kendisine vahiy yoluyla gelen gaybî bilgileri size tebliğ edip öğretmede asla cimri davranan biri de değildir. ﴾24﴿
Bu Kur’an, Allah’ın rahmetinden ebediyen kovulmuş bir şeytanın sözü hiç değildir. ﴾25﴿
Peki ey kâfirler! Kur’an’ı inkâr ettikten sonra nereye gidecek, hangi yolu tutacaksınız? ﴾26﴿
Oysa Kur’an, bütün şuurlu ve sorumlu varlıklar için bir öğüt, bir uyarıdır. ﴾27﴿
Özellikle içinizden doğru yolu bulup, o yolda yürümek isteyen herkes için. ﴾28﴿
Şunu da bilin ki, Âlemlerin Rabbi Allah dilemedikçe, siz hiçbir şey dileyemezsiniz. ﴾29﴿
İnfitâr Sûresi
Gök yarılıp parçalandığı zaman, ﴾1﴿
Yıldızlar dökülüp etrafa saçıldığı zaman, ﴾2﴿
Denizler fışkırtılıp birbirine katıldığı zaman, ﴾3﴿
Kabirler deşilip içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, ﴾4﴿
İşte o gün her insan ebedî hayatı için neler yapıp gönderdiğini ve neleri yapmayıp geride bıraktığını bilecektir! ﴾5﴿
Ey insan! Nedir o kerîm olan Rabbine karşı seni aldatan? ﴾6﴿
O Rabbin ki seni yarattı, bütün azalarınla birlikte vücud sistemini düzenledi, sana ölçülü ve dengeli bir biçim verdi. ﴾7﴿
Seni her bakımdan dilediği en güzel ve en mükemel sûrette terkip etti. ﴾8﴿
Fakat siz dini, hesap ve ceza gününü yalanlıyorsunuz. ﴾9﴿
Oysa yanıbaşınızda sizi sürekli gözetleyenler var: ﴾10﴿
Her söz ve davranışınızı kayda geçiren tertemiz, şerefli melekler. ﴾11﴿
Onlar, yaptığınız her şeyi bilirler. ﴾12﴿
Buna göre iyilik, itaat ve fazilet sahibi kimseler, hiç şüphesiz içinde nimetlerin kaynadığı cennettedir. ﴾13﴿
Yoldan sapan inkârcı suçlular ise kızgın alevli cehennemdedir. ﴾14﴿
Hesap ve ceza günü, yanıp kavrulmak üzere oraya girerler. ﴾15﴿
Oradan bir daha ayrılamaz, kaçıp kurtulamazlar. ﴾16﴿
Rasûlüm! Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen bilir misin? ﴾17﴿
Sonra bilir misin sen, nedir o hesap ve ceza günü? ﴾18﴿
O, kimsenin kimseye faydası olmayacağı bir gündür. O gün bütün emir, hüküm ve yetki yalnız Allah’ındır! ﴾19﴿
İnfitâr Sûresi
مُطَاعٍ ثَمَّ اَم۪ينٍۜ ﴿٢١﴾
وَمَا صَاحِبُكُمْ بِمَجْنُونٍۚ ﴿٢٢﴾
وَلَقَدْ رَاٰهُ بِالْاُفُقِ الْمُب۪ينِۚ ﴿٢٣﴾
وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَن۪ينٍۚ ﴿٢٤﴾
وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَج۪يمٍۚ ﴿٢٥﴾
فَاَيْنَ تَذْهَبُونَۜ ﴿٢٦﴾
اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَۙ ﴿٢٧﴾
لِمَنْ شَٓاءَ مِنْكُمْ اَنْ يَسْتَق۪يمَ ﴿٢٨﴾
وَمَا تَشَٓاؤُ۫نَ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٢٩﴾
سُورَةُ الْاِنْفِطَارِ
اِذَا السَّمَٓاءُ انْفَطَرَتْۙ ﴿١﴾
وَاِذَا الْكَوَاكِبُ انْتَثَرَتْۙ ﴿٢﴾
وَاِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْۙ ﴿٣﴾
وَاِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْۙ ﴿٤﴾
عَلِمَتْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ وَاَخَّرَتْۜ ﴿٥﴾
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَر۪يمِۙ ﴿٦﴾
اَلَّذ۪ي خَلَقَكَ فَسَوّٰيكَ فَعَدَلَكَۙ ﴿٧﴾
ف۪ٓي اَيِّ صُورَةٍ مَا شَٓاءَ رَكَّبَكَۜ ﴿٨﴾
كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدّ۪ينِۙ ﴿٩﴾
وَاِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظ۪ينَۙ ﴿١٠﴾
كِرَامًا كَاتِب۪ينَۙ ﴿١١﴾
يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ ﴿١٢﴾
اِنَّ الْاَبْرَارَ لَف۪ي نَع۪يمٍۚ ﴿١٣﴾
وَاِنَّ الْفُجَّارَ لَف۪ي جَح۪يمٍۚ ﴿١٤﴾
يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ الدّ۪ينِ ﴿١٥﴾
وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَٓائِب۪ينَۜ ﴿١٦﴾
وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا يَوْمُ الدّ۪ينِۙ ﴿١٧﴾
ثُمَّ مَٓا اَدْرٰيكَ مَا يَوْمُ الدّ۪ينِۜ ﴿١٨﴾
يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِنَفْسٍ شَيْـًٔاۜ وَالْاَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِلّٰهِ ﴿١٩﴾
سُورَةُ الْاِنْفِطَارِ
