Abese Sûresi
< 584 >
30. Cüz
Abese Sûresi
Yüzünü ekşitib çevirdi, ﴾1﴿ kendisine o a'maa geldi diye. ﴾2﴿ (Onun haalini) sana hangi şey bildirdi? Belki o, (senden öğrenecekleriyle) temizlenecekdi. ﴾3﴿ Yahud öğüd olacakdı da (senin) bu öğüd (ün) kendisine fâide verecekdi. ﴾4﴿ Amma (zengin olduğu için) kendisini müstağnî gören adam (yok mu)? ﴾5﴿ İşte sen onu karşına alıyor (ona yöneliyor) sun. ﴾6﴿ Halbuki onun temizlenmemesinden sana ne? ﴾7﴿ Amma sana koşarak gelen kimse, ﴾8﴿ o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde, ﴾9﴿ sen kendisini bırakıb da oyalanırsın. ﴾10﴿ Sakın (bir daha böyle yapma Habîbim). Çünkü o (Kur'an) bir öğüddür. ﴾11﴿ Binâen'aleyh dileyen onu beller. ﴾12﴿ 13,14. O, (Allah indinde) çok şerefli, kadri yüce, tertemiz sahîfelerdedir. ﴾13﴿ 13,14. O, (Allah indinde) çok şerefli, kadri yüce, tertemiz sahîfelerdedir. ﴾14﴿ 15,16. Kıymetli, sevgili, takva saahibi kâtiblerin elleriyle (yazılmışdır). ﴾15﴿ 15,16. Kıymetli, sevgili, takva saahibi kâtiblerin elleriyle (yazılmışdır). ﴾16﴿ O kahredilesi insan, ne nankördür o! ﴾17﴿ Onu (yaratan) hangi şeyden yaratdı? ﴾18﴿ Bir damla sudan yaratdı da onu biçimine koydu. ﴾19﴿ Sonra onun yolu (nu) kolaylaşdırdık ﴾20﴿ Sonra onu öldürüb kabre sokdu. ﴾21﴿ Daha sonra, dilediği zaman da onu tekrar diriltecek. ﴾22﴿ Gerçek (o insan, Allahın) emretdiği şeyleri yerine getirmemişdir. ﴾23﴿ Öyle ya, o insan (bir kerre) yediğine baksın. ﴾24﴿ Hakıykat biz, o suyu (yağmuru) bol bol dökdük. ﴾25﴿ Sonra toprağı iyiden iyi yardık. ﴾26﴿ Bu suretle onda dâne (ler) bitirdik, ﴾27﴿ Üzüm (ler), yonca (lar), ﴾28﴿ Zeytinlik (ler), hurmalık (lar), ﴾29﴿ Sık ve bol ağaçlı (diğer) bahçeler, ﴾30﴿ Meyve (ler), mer'a (lar bitirdik). ﴾31﴿ (Bütün bunları biz) hem size, hem davarlarınıza fâide olarak (yapdık). ﴾32﴿ Fakat o kulakları sağır edercesine haykıracak olan ses geldiği zaman, ﴾33﴿
سُورَةُ عَبَسَ
< ٥٨٤ >
الجزء٣٠
سُورَةُ عَبَسَ
عَبَسَ وَتَوَلّٰىۙ ﴿١﴾ اَنْ جَٓاءَهُ الْاَعْمٰىۜ ﴿٢﴾ وَمَا يُدْر۪يكَ لَعَلَّهُ يَزَّكّٰىۙ ﴿٣﴾ اَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرٰىۜ ﴿٤﴾ اَمَّا مَنِ اسْتَغْنٰىۙ ﴿٥﴾ فَاَنْتَ لَهُ تَصَدّٰىۜ ﴿٦﴾ وَمَا عَلَيْكَ اَلَّا يَزَّكّٰىۜ ﴿٧﴾ وَاَمَّا مَنْ جَٓاءَكَ يَسْعٰىۙ ﴿٨﴾ وَهُوَ يَخْشٰىۙ ﴿٩﴾ فَاَنْتَ عَنْهُ تَلَهّٰىۚ ﴿١٠﴾ كَلَّٓا اِنَّهَا تَذْكِرَةٌۚ ﴿١١﴾ فَمَنْ شَٓاءَ ذَكَرَهُۢ ﴿١٢﴾ ف۪ي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍۙ ﴿١٣﴾ مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍۙ ﴿١٤﴾ بِاَيْد۪ي سَفَرَةٍۙ ﴿١٥﴾ كِرَامٍ بَرَرَةٍۜ ﴿١٦﴾ قُتِلَ الْاِنْسَانُ مَٓا اَكْفَرَهُۜ ﴿١٧﴾ مِنْ اَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُۜ ﴿١٨﴾ مِنْ نُطْفَةٍۜ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُۙ ﴿١٩﴾ ثُمَّ السَّب۪يلَ يَسَّرَهُۙ ﴿٢٠﴾ ثُمَّ اَمَاتَهُ فَاَقْبَرَهُۙ ﴿٢١﴾ ثُمَّ اِذَا شَٓاءَ اَنْشَرَهُ ﴿٢٢﴾ كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَٓا اَمَرَهُۙ ﴿٢٣﴾ فَلْيَنْظُرِ الْاِنْسَانُ اِلٰى طَعَامِه۪ۙ ﴿٢٤﴾ اَنَّا صَبَبْنَا الْمَٓاءَ صَبًّاۙ ﴿٢٥﴾ ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقًّاۙ ﴿٢٦﴾ فَاَنْبَتْنَا ف۪يهَا حَبًّاۙ ﴿٢٧﴾ وَعِنَبًا وَقَضْبًاۙ ﴿٢٨﴾ وَزَيْتُونًا وَنَخْلًاۙ ﴿٢٩﴾ وَحَدَٓائِقَ غُلْبًاۙ ﴿٣٠﴾ وَفَاكِهَةً وَاَبًّاۙ ﴿٣١﴾ مَتَاعًا لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ ﴿٣٢﴾ فَاِذَا جَٓاءَتِ الصَّٓاخَّةُۘ ﴿٣٣﴾

Önceki Sonraki


logo