Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde: «Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamdolsun» de. ﴾28﴿
Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, iskân edenlerin en hayırlısısın. ﴾29﴿
Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birtakım ibretler vardır. Hakikaten biz (kullarımızı böyle) deneriz. ﴾30﴿
Sonra onların ardından bir başka nesil meydana getirdik. ﴾31﴿
Onlar arasından kendilerine: «Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mısınız?» (mesajını ileten) bir peygamber gönderdik. ﴾32﴿
Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaşmayı inkâr eden ve dünya hayatında kendilerine refah verdiğimiz varlıklı kişiler: «Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandır; sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer.» ﴾33﴿
«Gerçekten, sizin gibi bir beşere itaat ederseniz, herhalde ziyan edersiniz.» ﴾34﴿
«Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin (kabirden) çıkarılacağınızı mı vâdediyor?» ﴾35﴿
«Bu size vaâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!» ﴾36﴿
«Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz.» ﴾37﴿
«O, Allah hakkında yalnızca yalan uyduran bir adamdır; biz ona inanmıyoruz.» ﴾38﴿
O peygamber: Rabbim! dedi, beni yalanlamalarına karşılık bana yardımcı ol! ﴾39﴿
Allah şöyle buyurdu: Pek yakında onlar mutlaka pişman olacaklar! ﴾40﴿
Nitekim, vukuu kaçınılmaz olan korkunç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluğunun canı cehenneme! ﴾41﴿
Sonra onların ardından başka nesiller getirdik. ﴾42﴿