(Ey inkârcılar topluluğu!) Biz, sizi hakîr bir sudan (meniden) yaratmadık mı? ﴾20﴿
Sonra o suyu, sağlam bir yerde (rahimde) sakladık, ﴾21﴿
(Doğum için olan) belirli bir vakte kadar... ﴾22﴿
İşte biz, bunu takdir ettik. O halde biz ne güzel kâdiriz!... ﴾23﴿
(Öyle ise öldükten sonra dirilmeyi) yalan sayanların o gün vay haline!... ﴾24﴿
Arzı bir toplanma yeri yapmadık mı, ﴾25﴿
Hem dirilere, hem ölülere? ﴾26﴿
Orada yerli yerinde sabit yüce dağlar yerleştirip de size tatlı bir su içirmedik mi? ﴾27﴿
(Bütün bu nimetleri) inkâr edenlerin o gün vay haline!... ﴾28﴿
(Kıyameti inkâr edenlere o gün şöyle denir): Haydi (dünyada) yalan saydığınız azaba gidin. ﴾29﴿
(Ey inkârcılar topluluğu!) Haydi cehennemin üç çatallı duman gölgesine gidin. ﴾30﴿
Ne gölgelendirir, ne alevden korur, (sırf size bir azab...) ﴾31﴿
Zira o ateş, öyle kıvılcımlar atar ki, her biri saray gibi... ﴾32﴿
(Renk ve çokluk bakımından) sanki o kıvılcımlar, sarı deve sürüleri... ﴾33﴿
(Bu hali) yalan sayanların, o gün vay haline!... ﴾34﴿
Bugün, dilleri tutulacak gündür, (inkârcıların)... ﴾35﴿
Kendilerine izin verilmez ki, özür dilesinler. ﴾36﴿
(Bugünü) inkâr edenlerin, o gün vay haline!... ﴾37﴿
Bu, (haklı ile haksızın ayırd edileceği) fâsıl günü, sizi ve evvelki ümmetleri topladık. ﴾38﴿
Eğer (azabı kaldıracak) bir hileniz varsa, haydi bana hile yapın bakalım! ﴾39﴿
(Öldükten sonra dirilmeyi) inkâr edenlerin o gün vay haline!... ﴾40﴿
Doğrusu takva sahibleri, gölgelerle kaynaklarda; ﴾41﴿
Ve canlarının istediği meyveler içindedirler. ﴾42﴿
(Bu cennetliklere şöyle denilir): İşlediğiniz amellere karşılık, âfiyetle yeyin, için... ﴾43﴿
İşte biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız. ﴾44﴿
(Cenneti) inkâr edenlerin, o gün vay haline!... ﴾45﴿
(Ey inkârcılar topluluğu!) yeyin, zevk edin dünyada biraz; çünkü günahkâr müşriklersiniz, (ahirette ateşe gireceksiniz). ﴾46﴿
(Allah'ı ve peygamberlerini) inkâr edenlerin o gün vay haline! ﴾47﴿
Onlar: “- İtaat edin, namaz kılın.” denildiği zaman, itaat etmezler. ﴾48﴿
(Allah'ın hükümlerini) inkâr edenlerin o gün vay haline!... ﴾49﴿
Artık (bu ahmaklar) Kur'an'dan sonra hangi söze inanacaklar? ﴾50﴿