İnsan Sûresi
< 578 >
29. Cüz
O kâfûr bir pınardır ki, Allah’ın has kulları ondan içer, onu istedikleri yere kolaylıkla gürül gürül akıtırlar. ﴾6﴿ O has kullar, verdikleri sözleri ve üzerlerine aldıkları sorumlulukları yerine getirirler; dehşeti ve felâketi bütün ufukları saracak bir günden korkarlar. ﴾7﴿ Kendi canları çekmesine rağmen yiyeceklerini yoksula, yetîme ve esire seve seve yedirirler. ﴾8﴿ Derler ki: “Biz sizi Allah rızâsı için doyuruyoruz. Yoksa sizden ne bir karşılık bekliyoruz, ne de bir teşekkür.” ﴾9﴿ “Çünkü biz o asık suratlı, çatık kaşlı, korkunç ve dehşetli günde Rabbimizin azabından korkarız.” ﴾10﴿ Allah da onları o günün felâketinden korur; yüzlerine parlaklık ve gönüllerine sevinç verir. ﴾11﴿ Sabretmelerine karşılık onları cennet ve ipekten elbiselerle mükâfatlandırır. ﴾12﴿ O cennette koltuklar üzerine yaslanıp otururlar. Orada ne yakıcı bir güneş sıcağı görürler, ne de dondurucu bir kış soğuğu. ﴾13﴿ Cennet ağaçlarının huzur ve rahatlık veren gölgeleri onları bürür. Salkım salkım meyveler, hemen elleriyle koparacakları mesafeye kadar sarkar. ﴾14﴿ Etraflarında fır dönen hizmetçiler, gümüşten kaplar ve billûr kupalarla onlara içecek taşır, yemek ikram ederler. ﴾15﴿ Gümüşten billûr kupalarla ki, hizmet edenler onları cennet ehlinin iştahlarına göre doldururlar. ﴾16﴿ Orada onlara, içlerindeki içeceğe zencefil katılmış dolu dolu kadehler sunulur. ﴾17﴿ Bu kadehler, ismine Selsebîl denilen bir pınardan doldurulur. ﴾18﴿ Etraflarında hiç yaşlanmayan ölümsüz gençler âdeta pervane olur. Onları bir görsen, parlaklıklarından ötürü saçılmış inciler sanırsın. ﴾19﴿ Ne yana baksan hayâle gelmez nimetler, ihtişam ve büyük bir saltanat görürsün. ﴾20﴿ Cennetliklerin üzerlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süslenirler. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirir. ﴾21﴿ Onlara şöyle denir: “Bütün bunlar, sizin için hazırlanmış bir mükâfattır. Dünyadaki amel ve gayretleriniz böylece kabule şâyan olmuştur.” ﴾22﴿ Şüphesiz biz Kur’an’ı sana parça parça indiriyoruz. ﴾23﴿ Rabbin hükmünü verinceye kadar sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve nankör kâfire itaat etme. ﴾24﴿ Sabah akşam Rabbinin ismini an. ﴾25﴿
سُورَةُ الْاِنْسَانِ
< ٥٧٨ >
الجزء٢٩
عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللّٰهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْج۪يرًا ﴿٦﴾ يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَط۪يرًا ﴿٧﴾ وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلٰى حُبِّه۪ مِسْك۪ينًا وَيَت۪يمًا وَاَس۪يرًا ﴿٨﴾ اِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللّٰهِ لَا نُر۪يدُ مِنْكُمْ جَزَٓاءً وَلَا شُكُورًا ﴿٩﴾ اِنَّا نَخَافُ مِنْ رَبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا قَمْطَر۪يرًا ﴿١٠﴾ فَوَقٰيهُمُ اللّٰهُ شَرَّ ذٰلِكَ الْيَوْمِ وَلَقّٰيهُمْ نَضْرَةً وَسُرُورًاۚ ﴿١١﴾ وَجَزٰيهُمْ بِمَا صَبَرُوا جَنَّةً وَحَر۪يرًاۙ ﴿١٢﴾ مُتَّكِـ۪ٔينَ ف۪يهَا عَلَى الْاَرَٓائِكِۚ لَا يَرَوْنَ ف۪يهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَر۪يرًاۚ ﴿١٣﴾ وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلَالُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْل۪يلًا ﴿١٤﴾ وَيُطَافُ عَلَيْهِمْ بِاٰنِيَةٍ مِنْ فِضَّةٍ وَاَكْوَابٍ كَانَتْ قَوَار۪يرَاۙ ﴿١٥﴾ قَوَار۪يرَ مِنْ فِضَّةٍ قَدَّرُوهَا تَقْد۪يرًا ﴿١٦﴾ وَيُسْقَوْنَ ف۪يهَا كَأْسًا كَانَ مِزَاجُهَا زَنْجَب۪يلًاۚ ﴿١٧﴾ عَيْنًا ف۪يهَا تُسَمّٰى سَلْسَب۪يلًا ﴿١٨﴾ وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَۚ اِذَا رَاَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤً۬ا مَنْثُورًا ﴿١٩﴾ وَاِذَا رَاَيْتَ ثَمَّ رَاَيْتَ نَع۪يمًا وَمُلْكًا كَب۪يرًا ﴿٢٠﴾ عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُنْدُسٍ خُضْرٌ وَاِسْتَبْرَقٌۘ وَحُلُّٓوا اَسَاوِرَ مِنْ فِضَّةٍۚ وَسَقٰيهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابًا طَهُورًا ﴿٢١﴾ اِنَّ هٰذَا كَانَ لَكُمْ جَزَٓاءً وَكَانَ سَعْيُكُمْ مَشْكُورًا۟ ﴿٢٢﴾ اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْاٰنَ تَنْز۪يلًاۚ ﴿٢٣﴾ فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلَا تُطِعْ مِنْهُمْ اٰثِمًا اَوْ كَفُورًاۚ ﴿٢٤﴾ وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَةً وَاَص۪يلًاۚ ﴿٢٥﴾

Önceki Sonraki


logo