Meâric Sûresi
< 567 >
29. Cüz
«Onun için bugün burada kendisine (acıyacak) hiçbir yakın (ve dost) yokdur». ﴾35﴿ «Ğıslîn» den başka yiyecek de yokdur, ﴾36﴿ «Ki onu (bilerek) hataa eden (kâfir) lerden başkası yemez». ﴾37﴿ 38,39. (Demek ki iş müşriklerin sandığı gibi değildir, zaahirdir). Neler görüyor, neler görmüyorsanız (onların hepsine) andederim ki, ﴾38﴿ 38,39. (Demek ki iş müşriklerin sandığı gibi değildir, zaahirdir). Neler görüyor, neler görmüyorsanız (onların hepsine) andederim ki, ﴾39﴿ Muhakkak o (Kur'an) Allah indinde çok şerefli peygamberin katî sözüdür. ﴾40﴿ O, bir şâir sözü değildir. Ne az inanır (adamlar) sınız siz! ﴾41﴿ (O), bir kâhin sözü de değildir. Siz ne az düşünür (adamlar)sınız! ﴾42﴿ (O), âlemlerin Rabbinden indirilmedir. ﴾43﴿ Eğer (peygamber söylemediğimiz) ba'zı sözleri bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı, ﴾44﴿ Elbette onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverdik, ﴾45﴿ sonra da, hiç şübhesiz, onun kalb damarını koparırdık. ﴾46﴿ O vakit sizden hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız. ﴾47﴿ Şübhesiz ki o (Kur'an) (fenâlıkdan) korunanlar için kat'î bir öğütdür. ﴾48﴿ İçinizde yalan sayanlar bulunduğunu elbet biz de biliyoruz. ﴾49﴿ Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir. ﴾50﴿ Hiç şüphesiz ki o (Kur'an) kat'î bilginin tam gerçeğidir. ﴾51﴿ O halde O büyük Rabbini, kendi adiyle, tesbîh (ve tenzîh) et. ﴾52﴿
Meâric Sûresi
İsteyen biri inecek azâbı istedi. ﴾1﴿ (O) kâfirlere mahsusdur ki onu (kendilerinden) hiçbir önleyecek (defedebilecek) yokdur. ﴾2﴿ (O), derecelerin saahibi Allahdandır. ﴾3﴿ Melekler de, Ruuh da oraya bir günde yükselib çıkar ki mesafesi (dünyâ seneleriyle) elli bin yıldır. ﴾4﴿ (Habîbim) sen (şimdilik) güzel bir sabr ile katlan. ﴾5﴿ Filhakıyka onlar bunu (imkândan) uzak görürler, ﴾6﴿ Biz ise onu yakın görüyoruz. ﴾7﴿ O gün gök erimiş ma'den gibi olacak, ﴾8﴿ dağlar yün gibi olacak, ﴾9﴿ hiçbir hısım bir hısımı sormayacak. ﴾10﴿
سُورَةُ الْمَعَارِجِ
< ٥٦٧ >
الجزء٢٩
فَلَيْسَ لَهُ الْيَوْمَ هٰهُنَا حَم۪يمٌۙ ﴿٣٥﴾ وَلَا طَعَامٌ اِلَّا مِنْ غِسْل۪ينٍۙ ﴿٣٦﴾ لَا يَأْكُلُهُٓ اِلَّا الْخَاطِؤُ۫نَ۟ ﴿٣٧﴾ فَلَٓا اُقْسِمُ بِمَا تُبْصِرُونَۙ ﴿٣٨﴾ وَمَا لَا تُبْصِرُونَۙ ﴿٣٩﴾ اِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَر۪يمٍۚ ﴿٤٠﴾ وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍۜ قَل۪يلًا مَا تُؤْمِنُونَۙ ﴿٤١﴾ وَلَا بِقَوْلِ كَاهِنٍۜ قَل۪يلًا مَا تَذَكَّرُونَۜ ﴿٤٢﴾ تَنْز۪يلٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٤٣﴾ وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْاَقَاو۪يلِۙ ﴿٤٤﴾ لَاَخَذْنَا مِنْهُ بِالْيَم۪ينِۙ ﴿٤٥﴾ ثُمَّ لَقَطَعْنَا مِنْهُ الْوَت۪ينَۘ ﴿٤٦﴾ فَمَا مِنْكُمْ مِنْ اَحَدٍ عَنْهُ حَاجِز۪ينَ ﴿٤٧﴾ وَاِنَّهُ لَتَذْكِرَةٌ لِلْمُتَّق۪ينَ ﴿٤٨﴾ وَاِنَّا لَنَعْلَمُ اَنَّ مِنْكُمْ مُكَذِّب۪ينَ ﴿٤٩﴾ وَاِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِر۪ينَ ﴿٥٠﴾ وَاِنَّهُ لَحَقُّ الْيَق۪ينِ ﴿٥١﴾ فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظ۪يمِ ﴿٥٢﴾
سُورَةُ الْمَعَارِجِ
سَاَلَ سَٓائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍۙ ﴿١﴾ لِلْكَافِر۪ينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌۙ ﴿٢﴾ مِنَ اللّٰهِ ذِي الْمَعَارِجِۜ ﴿٣﴾ تَعْرُجُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ اِلَيْهِ ف۪ي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْس۪ينَ اَلْفَ سَنَةٍۚ ﴿٤﴾ فَاصْبِرْ صَبْرًا جَم۪يلًا ﴿٥﴾ اِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَع۪يدًاۙ ﴿٦﴾ وَنَرٰيهُ قَر۪يبًاۜ ﴿٧﴾ يَوْمَ تَكُونُ السَّمَٓاءُ كَالْمُهْلِۙ ﴿٨﴾ وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِۙ ﴿٩﴾ وَلَا يَسْـَٔلُ حَم۪يمٌ حَم۪يمًاۚ ﴿١٠﴾

Önceki Sonraki


logo