Onlara: “Gelin, Rasûlullah günahlarınız için Allah’tan bağışlanma dilesin” dendiğinde “olmaz” mânasında başlarını çevirirler; sen onların kibirlene kibirlene dâvet edildikleri şeyden uzaklaştıklarını görürsün.﴾5﴿Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de onlar için birdir. Allah onları kesinlikle bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, büsbütün yoldan çıkmış bir toplumu asla doğru yola erdirmez.﴾6﴿Onlar: “Rasûlullah’ın yanında bulunan fakir müslümanlara bir şey vermeyin ki, dağılıp gitsinler!” diye propaganda yapıyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazîneleri Allah’ındır, fakat münafıklar bunu anlayamıyor.﴾7﴿Kalkmış bir de: “Hele Medine’ye bir dönelim, göreceksiniz izzetli ve şerefli olanlar zelîl ve alçak olanları oradan mutlaka çıkaracak!” diyorlar. Halbuki asıl güç, izzet ve şeref Allah’a aittir, Rasûlü’ne aittir ve mü’minlere aittir; fakat münafıklar bunu bilmiyor.﴾8﴿Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız Allah’ı anmaktan sizi alıkoymasın. Böyle yapanlar, en büyük zarara uğrayanların tâ kendisidir.﴾9﴿Sizden birine ölüm gelip de: “Rabbim! Ne olurdu ecelimi biraz daha erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olsaydım!” diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın.﴾10﴿İyi bilin ki Allah, eceli geldiğinde hiç kimsenin ölümünü bir an geri bırakmaz. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.﴾11﴿