Kâfirlerin keyfî olarak istedikleri mûcizeleri göndermekten bizi alıkoyan tek sebep, daha öncekilerin bu gibi mûcizeleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd halkına açıkça görünen bir mûcize olarak o dişi deveyi vermiştik de, onu öldürmekle zulüm işlemiş, kendilerine yazık etmişlerdi. Biz o mûcizeleri sadece korkutup uyarmak için göndeririz.﴾59﴿Hatırla ki sana: “Doğrusu Rabbin ilim ve kudretiyle insanları çepeçevre kuşatmıştır” diye bildirmiştik. Miraç gecesi sana gösterdiğimiz o manzaraları ve Kur’an’da lânet edilen o ağacı da, inananla inanmayanı ayırmak üzere insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Biz onları korkutuyoruz; ne var ki bu, onların azgınlığını daha da artırmaktan başka bir sonuç vermiyor.﴾60﴿Bir zamanlar meleklere: “Âdem’e secde edin!” diye emretmiştik de İblîs dışında hepsi derhal secdeye kapanmıştı. İblîs ise şunları söyledi: “Çamurdan yarattığın şu kimseye mi secde edeceğim?”﴾61﴿“Bak hele! Benden şerefli ve üstün kıldığın bu mu? Eğer bana kıyâmet gününe kadar mühlet verirsen, yemin olsun ki pek azı hariç, onun bütün zürriyetini hâkimiyetim altına alacağım.”﴾62﴿Allah şöyle buyurdu: “Haydi defol! Artık onlardan kim sana uyarsa, hepinizin cezası elbette yaptıklarınızın tam karşılığı olmak üzere cehennemdir.”﴾63﴿“Onlardan gücünün yettiği kimseleri o kandırıcı sesinle yerinden oynat, baştan çıkar; süvâri ve yaya birliklerini toplayıp üzerlerine yürü; mallarına ve çocuklarına ortak ol ve onlara bol bol vaatlerde bulun.” Gerçek şu ki, şeytanın onlara verdiği sözler aldatmacadan başka bir şey değildir.﴾64﴿“Elbette benim ihlaslı kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin ve zorlayıcı gücün yoktur. Onların koruyucusu ve işlerine vekîl olarak Rabbin yeter!”﴾65﴿Rabbiniz O’dur ki, lutf u kereminden nasibinizi arayasınız diye sizin için denizde gemileri kolaylıkla akıtıp yüzdürür. Gerçekten O, size karşı çok merhametlidir.﴾66﴿