Nahl Sûresi
< 275 >
14. Cüz
Allah, size evlerinizi bir barınak yaptı. Hem göç gününüzde, hem ikâmetiniz gününde; davar derilerinden hafifçe taşıyacağınız çadırlarla, (onların) yünlerinden, yapağılarından, kıllarından da, eskiyecek bir zamana kadar, size (elbise, halı, kilim gibi) eşya ve ticaret malı yaptı. ﴾80﴿ Allah, yarattığı (ev, ağaç ve bulut gibi) şeylerden size gölgeler yaptı; size dağlardan siperler yaptı; size, kendinizi sıcak ve soğuktan koruyacak elbiselerle, harbde sizi koruyacak zırhlı giyim eşyası yaptı. İşte böylece Allah, üzerinizde olan nimetini tamamlıyor ki, emirlerine boyun eğip itaat edesiniz. ﴾81﴿ Eğer buna karşı yine yüz çevirirlerse (islâmı kabul etmezlerse), ey Rasûlüm, senin üzerine düşen ancak açık bir tebliğdir. (Bu âyet-i kerime kıtal âyetinden önce nâzil olmuştur). ﴾82﴿ Müşrikler, Allah'ın nimetini tanırlar ikrar ederler. Sonra (Allah'dan başkasına ibadet ederek) onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir. ﴾83﴿ Kıyamet gününde her ümmetten Peygamberlerini bir şâhid göndereceğiz ki, müminlerin imanına ve kâfirlerin küfrüne şâhidlik etsinler. Sonra o kâfirlere, (özür dilemek için) ne izin verilecek, ne de Allah'ın razı olduğu şeye dönüş kendilerinden istenecek veya kabul olunacak. ﴾84﴿ O zalimler (kâfirler) cehennem azabını görünce, artık bu azab kendilerinden ne hafifletilecek, ne de onlara mühlet verilecek. ﴾85﴿ Dünyada Allah'a ortak koşan müşrikler, ahirette bu ortaklarını (putlarını) görünce: “- Ey Rabbimiz! Bunlar, seni bırakıp da kendilerine taptığımız ortaklarımızdır.” diyecekler. Tapındıkları putlar da onlara şu cevabı vereceklerdir: “- Muhakkak surette siz yalancısınız, biz sizi kendimize ibadete çağırmadık.” ﴾86﴿ Ve o gün zalimler, günahlarını itirafla Allah'ın hükmüne teslim olmuş olacaklar ve uydurdukları putlar da kendilerini bırakıp gitmiş bulunacaktır. ﴾87﴿
سُورَةُ النَّحْلِ
< ٢٧٥ >
الجزء١٤
وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ بُيُوتِكُمْ سَكَنًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنْ جُلُودِ الْاَنْعَامِ بُيُوتًا تَسْتَخِفُّونَهَا يَوْمَ ظَعْنِكُمْ وَيَوْمَ اِقَامَتِكُمْۙ وَمِنْ اَصْوَافِهَا وَاَوْبَارِهَا وَاَشْعَارِهَٓا اَثَاثًا وَمَتَاعًا اِلٰى ح۪ينٍ ﴿٨٠﴾ وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِمَّا خَلَقَ ظِلَالًا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْجِبَالِ اَكْنَانًا وَجَعَلَ لَكُمْ سَرَاب۪يلَ تَق۪يكُمُ الْحَرَّ وَسَرَاب۪يلَ تَق۪يكُمْ بَأْسَكُمْۜ كَذٰلِكَ يُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تُسْلِمُونَ ﴿٨١﴾ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلَاغُ الْمُب۪ينُ ﴿٨٢﴾ يَعْرِفُونَ نِعْمَتَ اللّٰهِ ثُمَّ يُنْكِرُونَهَا وَاَكْثَرُهُمُ الْكَافِرُونَ۟ ﴿٨٣﴾ وَيَوْمَ نَبْعَثُ مِنْ كُلِّ اُمَّةٍ شَه۪يدًا ثُمَّ لَا يُؤْذَنُ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ ﴿٨٤﴾ وَاِذَا رَاَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا الْعَذَابَ فَلَا يُخَفَّفُ عَنْهُمْ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ ﴿٨٥﴾ وَاِذَا رَاَ الَّذ۪ينَ اَشْرَكُوا شُرَكَٓاءَهُمْ قَالُوا رَبَّنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ شُرَكَٓاؤُ۬نَا الَّذ۪ينَ كُنَّا نَدْعُوا مِنْ دُونِكَۚ فَاَلْقَوْا اِلَيْهِمُ الْقَوْلَ اِنَّكُمْ لَكَاذِبُونَۚ ﴿٨٦﴾ وَاَلْقَوْا اِلَى اللّٰهِ يَوْمَئِذٍۨ السَّلَمَ وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَفْتَرُونَ ﴿٨٧﴾

Önceki Sonraki


logo