Sonra (Allah) kıyâmet günü onları rezîl eder ve: “Uğurlarında (mü'minlere)düşmanlık edip durduğunuz ortaklarım nerede?” buyurur. Kendilerine ilim verilmiş olanlar(peygamberlerle mü'minler) der ki: “Şübhesiz ki bugün, rezillik ve kötülük kâfirler üzerinedir!”﴾27﴿Onlar ki, nefislerine zulmedici kimseler oldukları hâlde iken, melekler onların canlarını alırlar. O vakit (onlar): “(Biz) hiçbir kötülük yapmıyorduk!” diye teslîm olmuşlardır. Hayır! Muhakkak ki Allah, sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilendir.﴾28﴿Öyle ise içinde ebedî kalıcılar olarak Cehennemin kapılarından girin! Artık kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötüdür!﴾29﴿(Günahlardan) sakınanlara ise: “Rabbiniz ne indirdi?” denildi (de onlar): “(Bizim için iyilik ve) hayır (indirdi)!” dediler. Bu dünyada (îmân edip) iyilik edenlere, (her iki cihanda) iyilik vardır. Âhiret yurdu ise elbette daha hayırlıdır. Takvâ sâhiblerinin yurdu gerçekten ne güzeldir!﴾30﴿(O yurt,) girecekleri Adn Cennetleridir; (ki) altlarından ırmaklar akar, orada kendileri için ne isterlerse vardır. İşte Allah, takvâ sâhiblerini böyle mükâfâtlandırır!﴾31﴿Onlar ki, tertemiz kimseler oldukları bir hâlde iken melekler onların canlarını alırlar(ve o ölüm ânlarında onlara): “Selâm sizin üzerinize olsun!” derler; (âhirette ise kendilerine:) “İşlemekte olduğunuz (sâlih) amellerden dolayı girin Cennete!” (denir).﴾32﴿(Kâfirler) kendilerine (ölüm) meleklerin(in) gelmesinden veya Rabbinin (azab)emrinin gelivermesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Hâlbuki Allah onlara zulmetmedi; fakat onlar (helâklerine sebebiyet verecek işleri yapmakla) kendilerine zulmediyorlardı.﴾33﴿Sonunda yaptıklarının cezâsı onlara isâbet etti ve kendisiyle alay eder oldukları şey onları kuşatıverdi.﴾34﴿