Lût ise: “Eğer dediğinizi illâ da yapacaksanız, işte şunlar benim kızlarım, onlarla evlenin!” dedi. ﴾71﴿
Rasûlüm! Ömrüne yemin olsun ki, onlar şehvetten sarhoşlukları içinde sağa sola sarkıntılık edip duruyorlardı. ﴾72﴿
Nihâyet güneş doğarken o korkunç çığlık kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi. ﴾73﴿
Böylece onların yaşadığı şehrin üstünü altına getirdik; üzerlerine de ateşte pişmiş çamurdan taş yağmuru yağdırdık. ﴾74﴿
Şüphesiz bunda işaretten anlayanlar için nice ibretler vardır. ﴾75﴿
Gerçekten o şehrin harâbeleri, hâlâ işlek olan bir yol üzerinde bulunmaktadır. ﴾76﴿
Doğrusu bütün bunlarda mü’minler için alınacak büyük bir ders vardır. ﴾77﴿
Eyke halkı da gerçekten pek zâlim kimselerdi. ﴾78﴿
Onlardan da intikam aldık. Eyke ve Sodom, her ikisinin harâbesi de açık bir yol üzerinde durmaktadır. ﴾79﴿
Yemin olsun ki, Hicr halkı da peygamberleri yalanladı. ﴾80﴿
Kendilerine apaçık delil ve mûcizelerimizi gösterdik, fakat bunlardan yüz çevirdiler. ﴾81﴿
Onlar dağları yontarak güven içinde yaşayacakları evler yaparlardı. ﴾82﴿
Ama bir sabah vakti, o korkunç çığlık onları da kıskıvrak yakalayıverdi. ﴾83﴿
Onca varlıkları ve evleri kendilerine hiçbir fayda vermedi. ﴾84﴿
Biz gökleri, yeri ve aralarında bulunan her şeyi gerçek bir sebep ve hikmet ile yarattık. Kıyâmet mutlaka kopacaktır. O halde sen, insanların eziyet ve sıkıntılarına karşı müsâmaha ve güzellikle davranma yolunu seç. ﴾85﴿
Hiç şüphesiz senin Rabbin, işte O, her şeyi mükemmel yaratan ve her şeyi hakkıyla bilendir. ﴾86﴿
Rasûlüm! Elbette biz sana namazın her rekâtında tekrarlanan yedi âyet-i kerîmeyi ve Kur’ân-ı Azîm’i verdik. ﴾87﴿
O kâfirlerden bir kısmına geçici bir zevk olarak verdiğimiz nimet ve servetlere gözlerini dikme. İman etmiyorlar diye de üzülme. Mü’minler üzerine şefkat ve merhamet kanadını indir. ﴾88﴿
Şöyle de: “Hiç şüphesiz ben, evet ben, apaçık bir uyarıcıyım.” ﴾89﴿
Nitekim o taksim edicilerin tepesine kendilerini sakındırdığın azabı indirmiştik. ﴾90﴿