Bunun gibi, biz senden önce de hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, oranın hiçbir ahlâkî kaygı taşımadan dünyevî zevkler peşinde koşan şımarıkları: “Doğrusu biz atalarımızı böyle bir inanç ve uygulama üzerinde toplanmış bulduk; elbet biz de onların izini tâkip ediyoruz” dediler. ﴾23﴿
Peygamberleri, “Ya ben size atalarınızı üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğrusunu getirmişsem yine onların izine uyacak mısınız?” deyince onlar: “Biz sizin getirdiğiniz şeyleri peşinen ret ve inkâr ediyoruz” diye karşılık verdiler. ﴾24﴿
Bunun üzerine biz de onlardan intikamımızı aldık. Bir bak, peygamberlerini yalanlayanların sonu nasıl oldu! ﴾25﴿
Bir zamanlar İbrâhim babasına ve kavmine şöyle demişti: “Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım.” ﴾26﴿
“Ben, ancak beni yoktan yaratan Allah’a kulluk ederim. O mutlaka beni doğru yola erdirecektir.” ﴾27﴿
İşte bu sözleri Allah, İbrâhim’den sonra gelenler arasında ebedî kalacak bir düstûr hâline getirdi ki, insanlar onun bu vasiyetini hatırlayıp yeniden tevhid inancına dönsünler. ﴾28﴿
Doğrusu ben hem bunları hem de atalarını yıllarca nimetler içinde yaşattım; sonunda onlara Kur’an ve apaçık bir Peygamber geldi. ﴾29﴿
Fakat gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koyan âyetlerimiz kendilerine ulaşınca: “Bu bir büyü! Biz onu kesinlikle inkâr ediyoruz” dediler. ﴾30﴿
Bir de dediler ki: “Bu Kur’an şu iki şehirden önde gelen büyük bir adama indirilmeli değil miydi?” ﴾31﴿
Ne o, Rabbinin rahmetini yoksa onlar mı bölüştürüyorlar (da, dilediklerine peygamberlik veriyor, istediklerini ondan mahrum ediyorlar? Üstelik zenginliklerine ve dünyalık mevkilerine bakarak insanlara üstünlük taslıyorlar.) Oysa dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırıyor ve bir kısmının diğerine iş gördürmesi için akıl, kabiliyet, zenginlik gibi yönlerden kimini kimine derecelerle üstün kılıyoruz! Fakat Rabbinin iman, hidâyet ve peygamberlik rahmeti, onların biriktirmekte oldukları dünyalık şeylerden çok daha hayırlıdır. ﴾32﴿
Eğer insanlar, kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp da onlara özenerek inkârda birleşen bir tek toplum hâline gelecek olmasalardı, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerini gümüşten tavanlarla ve üzerinde yükselecekleri gümüş merdivenlerle donatırdık. ﴾33﴿