Şuarâ Sûresi
< 367 >
19. Cüz
O vakıt, dedi: o fi'li yaptım şaşkınlardandım ﴾20﴿ Onun üzerine vaktâki sizden korktum, içinizden kaçtım, derken rabbım bana huküm ihsan buyurdu ve beni mürselinden kıldı ﴾21﴿ O başıma kakdığın bir ni'met de Beni İsraili kul, köle edinmiş olmandır. ﴾22﴿ Fir'avn, rabbülâlemin de nedir? dedi ﴾23﴿ Göklerin ve Yerin ve bütün aralarındakilerin rabbı, eğer ehli yakîn iseniz dedi ﴾24﴿ Etrafındakilere dinlemezmisiniz? dedi ﴾25﴿ Rabbınızın ve evvelki atalarınızın rabbı dedi ﴾26﴿ Her halde size gönderilmiş olan resulünüz mutlak mecnun dedi ﴾27﴿ Meşrık ve Mağrıbın ve bütün aralarındakilerin rabbı, eğer siz âkıl iseniz dedi ﴾28﴿ Yemin ederim ki dedi: eğer benden başka bir ilâh tutarsan seni mutlak ve muhakkak zindandakilerden ederim ﴾29﴿ Ya, dedi: sana ap açık isbat edecek bir şey getirdimse demi? ﴾30﴿ Haydi, dedi: getir onu bakayım sadıklardan isen ﴾31﴿ Bunun üzerine Asasını bırakıverdi, ap açık bir ejderha kesiliverdi ﴾32﴿ Bir de elini çekti çıkardı, o da bakanlara bem beyaz oluverdi ﴾33﴿ Etrafındaki cem'ıyyete bu, dedi: her halde bilgiç bir sihirbaz ﴾34﴿ Sihrile sizi yerinizden çıkarmak istiyor, binaenaleyh ne emredersiniz? ﴾35﴿ Bunu ve kardeşini dediler; eğle, şehirlere de derleyiciler yolla ﴾36﴿ Bütün bilgiç sihirbazları getirsinler ﴾37﴿ Bu suretle ma'lûm bir gün miykat ta'yin olunarak sihirbazlar cemolundu ﴾38﴿ Ve halka siz toplu musunuz denildi ﴾39﴿
سُورَةُ الشُّعَرَاءِ
< ٣٦٧ >
الجزء١٩
قَالَ فَعَلْتُهَٓا اِذًا وَاَنَا۬ مِنَ الضَّٓالّ۪ينَۜ ﴿٢٠﴾ فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ ل۪ي رَبّ۪ي حُكْمًا وَجَعَلَن۪ي مِنَ الْمُرْسَل۪ينَ ﴿٢١﴾ وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَيَّ اَنْ عَبَّدْتَ بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَۜ ﴿٢٢﴾ قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٢٣﴾ قَالَ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۜ اِنْ كُنْتُمْ مُوقِن۪ينَ ﴿٢٤﴾ قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُٓ اَلَا تَسْتَمِعُونَ ﴿٢٥﴾ قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ اٰبَٓائِكُمُ الْاَوَّل۪ينَ ﴿٢٦﴾ قَالَ اِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذ۪ٓي اُرْسِلَ اِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ ﴿٢٧﴾ قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَاۜ اِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ ﴿٢٨﴾ قَالَ لَئِنِ اتَّخَذْتَ اِلٰهًا غَيْر۪ي لَاَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُون۪ينَ ﴿٢٩﴾ قَالَ اَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُب۪ينٍ ﴿٣٠﴾ قَالَ فَأْتِ بِه۪ٓ اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَ ﴿٣١﴾ فَاَلْقٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُب۪ينٌۚ ﴿٣٢﴾ وَنَزَعَ يَدَهُ فَاِذَا هِيَ بَيْضَٓاءُ لِلنَّاظِر۪ينَ۟ ﴿٣٣﴾ قَالَ لِلْمَلَاِ حَوْلَهُٓ اِنَّ هٰذَا لَسَاحِرٌ عَل۪يمٌۙ ﴿٣٤﴾ يُر۪يدُ اَنْ يُخْرِجَكُمْ مِنْ اَرْضِكُمْ بِسِحْرِه۪ۗ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ ﴿٣٥﴾ قَالُٓوا اَرْجِهْ وَاَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَٓائِنِ حَاشِر۪ينَۙ ﴿٣٦﴾ يَأْتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَل۪يمٍ ﴿٣٧﴾ فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِم۪يقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍۙ ﴿٣٨﴾ وَق۪يلَ لِلنَّاسِ هَلْ اَنْتُمْ مُجْتَمِعُونَۙ ﴿٣٩﴾

Önceki Sonraki


logo