Biz, senden önce gönderdiğimiz her bir peygambere: “Gerçek şu ki, benden başka ilâh yoktur. Öyleyse sadece bana kulluk edin!” diye vahyetmişizdir. ﴾25﴿
Bazıları da kalkıp: “Rahmân bir çocuk edindi” dediler. Hâşâ! O, bütün noksanlıklardan temiz ve uzaktır! Bilakis onların çocuk diye nitelendirdikleri melekler, Allah’ın ikram ve takdirine mazhar olmuş kullarıdır. ﴾26﴿
Onlar, Allah izin vermeden konuşmazlar ve sadece O’nun emrine göre hareket ederler. ﴾27﴿
Allah, onların geleceğini de, geçmişini de bilir. Onlar ancak Allah’ın râzı olduğu kimselere şefaat edebilirler. Hepsi de O’na duydukları derin korku ve saygı sebebiyle tir tir titrerler. ﴾28﴿
İçlerinden biri kalkıp da: “Allah’ın yanı sıra ben de bir ilâhım!” diyecek olursa, ona vereceğimiz ceza cehennemdir. İşte biz, zâlimleri böyle cezalandıracağız! ﴾29﴿
Kâfirler görmezler mi ki, göklerle yer bitişik halde idi de biz onları birbirinden ayırdık ve canlı olan her şeyi sudan meydana getirdik. Bu gerçek karşısında, hâlâ mı iman etmeyecekler? ﴾30﴿
Biz, kendilerini sarsmasın diye yeryüzüne sapasağlam dağlar yerleştirdik ve şaşırmadan seyahat edip istedikleri yere ulaşabilmeleri için o dağlarda geniş geniş yollar, geçitler açtık. ﴾31﴿
Gökyüzünü de korunmuş bir tavan halinde yarattık. Böyle iken inkârcılar, gökyüzünde ilâhî kudret ve azameti gösteren bunca delil ve mûcizeyi görmek istemiyor, onlardan yüz çeviriyorlar. ﴾32﴿
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan da Allah’tır. Onların her biri kendi yörüngesinde yüzüp durmaktadır. ﴾33﴿
Rasûlüm! Senden önce biz hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi, sen öleceksin de, senin ölümünü dört gözle bekleyen o inkârcılar dünyada ebedî mi kalacaklar? ﴾34﴿
Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır. Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de hayırla da imtihan ediyoruz. Sonunda zâten bize döneceksiniz. ﴾35﴿