Seferde olur da kâtip bulamazsanız, borç karşılığında rehin alırsınız. Eğer birbirinize güvenir de rehin almazsanız, kendisine güvenilen kimse, Rabbi olan Allah'tan korksun da emanetini ödesin. Şahitliği saklamayın. Onu saklayanın tâ kalbi günahkâr olur. Allah ise sizin yaptıklarınızı bilir. ﴾283﴿
Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ındır. İçinizdekini ister açığa vurun, ister gizleyin, Allah onun hesabını sizden sorar. Sonra da dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Çünkü Allah herşeye kadirdir. ﴾284﴿
Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti; mü'minler de iman ettiler. Onlardan herbiri Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. Allah'ın elçilerini birbirinden ayırt etmeyiz. Onlar “İşittik ve itaat ettik,” dediler. “Senden bizi bağışlamanı dileriz, ey Rabbimiz; dönüşümüz Sanadır.” ﴾285﴿
Allah kimseyi gücünden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Herkesin kazandığı hayır kendi lehine, işlediği kötülük de kendi aleyhinedir. Ey Rabbimiz! Unutur yahut hatâ edersek bizi cezalandırma. Ey Rabbimiz! Bize, daha öncekilere yüklediğin gibi ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Gücümüzün yetmediği şeylerle bizi yükümlü tutma. Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin; kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et. ﴾286﴿