De ki: Allah dilemedikçe benim kendime ne bir yararım dokunur, ne de bir zararım. Eğer ben gaybı bilmiş olsaydım bundan pek çok yarar sağlardım; kötülük de bana dokunmazdı. Oysa ben iman edecek olanlara bir uyarıcı ve bir müjdeleyiciyim, o kadar.﴾188﴿Sizi tek bir candan yaratan, gönlünün ısınacağı eşini de aynı şeyden yaratan Odur. Nihayet o eşine sarıldığında, eşi hafif bir yük yüklendi ve onu beraberinde taşımaya başladı. Yükü ağırlaştığında, ikisi de Rablerine “Bize eli yüzü düzgün bir çocuk verirsen biz şükredenlerden oluruz” diye yalvardılar.﴾189﴿Allah onlara eli yüzü düzgün bir çocuk verdiğinde ise, Onun verdiği şeyde Allah'a ortaklar koştular. Oysa Allah onların ortak koştuğu şeylerden yücedir.﴾190﴿Neyi ortak koşuyorlar: Hiçbir şey yaratamayan ve kendileri yaratılmış olanları mı?﴾191﴿Onlara bir yardımı dokunmayan, hattâ kendilerine bile yardımdan âciz olanları mı?﴾192﴿Siz onları doğru yola çağıracak olsanız, size uymazlar. Onlara seslenseniz de birdir, sussanız da.﴾193﴿Sizin Allah'tan başka yalvardıklarınız da sizin gibi kullardır. Eğer doğru söylüyorsanız, haydi, onlara dua edin de size cevap versinler.﴾194﴿Onların ayakları mı var yürüsünler? Elleri mi var tutsunlar? Gözleri mi var görsünler? Kulakları mı var işitsinler? De ki: Şeriklerinizi çağırın, sonra bana kuracağınız tuzağı kurun, üstelik mühlet de vermeyin.﴾195﴿