Ahzâb Sûresi
< 417 >
21. Cüz
Ahzâb Sûresi
Ey Peygamber! Allah'dan sakın; kâfirlere ve münâfıklara itâat etme! Şübhe yok ki Allah, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. ﴾1﴿ Ve Rabbinden sana vahyedilene tâbi' ol! Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır. ﴾2﴿ O hâlde Allah'a tevekkül et! Çünki vekîl olarak Allah yeter! ﴾3﴿ Allah, bir adamın içinde iki kalb kılmadı. Ve kendilerine zıhâr yaptığınız zevcelerinizi, analarınız saymadı. Evlâdlıklarınızı da öz oğullarınız (gibi) kılmadı. Bunlar sizin ağızlarınızdaki sözünüzdür. Hâlbuki Allah, hakkı söyler ve doğru yola O hidâyet eder. ﴾4﴿ Onları (evlâdlıklarınızı kendi) babalarına nisbet ederek çağırın! Bu, Allah katında daha doğrudur. Şâyet babalarını bilmiyorsanız, o takdirde (bilin ki onlar) sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Bununla berâber, hakkında hatâ ettiğiniz şey husûsunda size bir günah yoktur. Fakat kalblerinizin kasdettiğinde (günah) vardır. Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. ﴾5﴿ Peygamber, mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır; zevceleri de onların analarıdır. Akrabâlar ise, Allah'ın Kitâbı'nda birbirlerine (mîras husûsunda, diğer)mü'minlerden ve Muhâcirlerden daha lâyıktırlar; ancak dostlarınıza bir iyilik (vasiyet)yapmanız müstesnâ. Bunlar kitabda yazılmıştır. ﴾6﴿
سُورَةُ الْاَحْزَابِ
< ٤١٧ >
الجزء٢١
سُورَةُ الْاَحْزَابِ
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اتَّقِ اللّٰهَ وَلَا تُطِعِ الْكَافِر۪ينَ وَالْمُنَافِق۪ينَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَل۪يمًا حَك۪يمًاۙ ﴿١﴾ وَاتَّبِعْ مَا يُوحٰٓى اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرًاۙ ﴿٢﴾ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا ﴿٣﴾ مَا جَعَلَ اللّٰهُ لِرَجُلٍ مِنْ قَلْبَيْنِ ف۪ي جَوْفِه۪ۚ وَمَا جَعَلَ اَزْوَاجَكُمُ الّٰٓـ۪ٔي تُظَاهِرُونَ مِنْهُنَّ اُمَّهَاتِكُمْۚ وَمَا جَعَلَ اَدْعِيَٓاءَكُمْ اَبْنَٓاءَكُمْۜ ذٰلِكُمْ قَوْلُكُمْ بِاَفْوَاهِكُمْۜ وَاللّٰهُ يَقُولُ الْحَقَّ وَهُوَ يَهْدِي السَّب۪يلَ ﴿٤﴾ اُدْعُوهُمْ لِاٰبَٓائِهِمْ هُوَ اَقْسَطُ عِنْدَ اللّٰهِۚ فَاِنْ لَمْ تَعْلَمُٓوا اٰبَٓاءَهُمْ فَاِخْوَانُكُمْ فِي الدّ۪ينِ وَمَوَال۪يكُمْۜ وَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ ف۪يمَٓا اَخْطَأْتُمْ بِه۪ۙ وَلٰكِنْ مَا تَعَمَّدَتْ قُلُوبُكُمْۜ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا ﴿٥﴾ اَلنَّبِيُّ اَوْلٰى بِالْمُؤْمِن۪ينَ مِنْ اَنْفُسِهِمْ وَاَزْوَاجُهُٓ اُمَّهَاتُهُمْۜ وَاُو۬لُوا الْاَرْحَامِ بَعْضُهُمْ اَوْلٰى بِبَعْضٍ ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُهَاجِر۪ينَ اِلَّٓا اَنْ تَفْعَلُٓوا اِلٰٓى اَوْلِيَٓائِكُمْ مَعْرُوفًاۜ كَانَ ذٰلِكَ فِي الْكِتَابِ مَسْطُورًا ﴿٦﴾

Önceki Sonraki


logo