Ankebût Sûresi
< 401 >
21. Cüz
Zulme batmış bulunduklarından dolayı kendileriyle iyi münâsebet kurulması mümkün olmayanları dışında Ehl-i kitap ile en güzel yolla mücâdele edin. Onlara şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız da sizin ilâhınız da tek olan Allah’tır. Biz, yalnız O’na boyun eğen müslümanlarız.” ﴾46﴿ Rasûlüm! Önceki peygamberlere kitap indirdiğimiz gibi, sana da bu kitabı indiriyoruz. Bunun içindir ki, kendilerine daha önce kitap verdiğimiz dürüst ve insaflı insanlar buna inanırlar. Şu Mekke halkı içinden de ona inananlar var. Zâten bizim âyetlerimizi, kalplerini küfür ve günah kirleriyle karartmış nankörlerden başkası inkâr etmez. ﴾47﴿ Sen, bu kitap sana indirilmeye başlamadan önce ne bir kitap okuyor, ne de onu elinle yazıyordun. Eğer bunları yapmış olsaydın, Kur’an’la ilgili bâtıl iddialar peşinde koşanların, onun Allah’tan geldiği gerçeği konusunda şüphe duymaya bir mazeretleri olabilirdi. ﴾48﴿ Hayır! Gerçekte bu Kur’an, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde yer eden apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi zâlimlerden başkası inkâr etmez. ﴾49﴿ İnkârcılar: “Muhammed’e Rabbinden bir kısım mûcizeler verilse ya!” diyorlar. De ki: “Mûcizeleri yaratmak ve indirmek ancak Allah’ın irade ve kudretine bağlıdır. Ben ise, gerçeği apaçık tebliğ eden bir uyarıcıyım.” ﴾50﴿ Hem, kendilerine okunan bu kitabı sana indiriyor olmamız onlara mûcize olarak yeterli değil mi? Hiç şüphesiz bunda iman eden bir toplum için elbette bir rahmet ve öğüt vardır. ﴾51﴿ De ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. O göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir. Bâtıla inanıp Allah’ı inkâr edenler yok mu, gerçekten zarara uğrayıp kendilerini helâke sürükleyenler işte onlardır.” ﴾52﴿
سُورَةُ الْعَنْكَبُوتِ
< ٤٠١ >
الجزء٢١
وَلَا تُجَادِلُٓوا اَهْلَ الْكِتَابِ اِلَّا بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۗ اِلَّا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا مِنْهُمْ وَقُولُٓوا اٰمَنَّا بِالَّذ۪ٓي اُنْزِلَ اِلَيْنَا وَاُنْزِلَ اِلَيْكُمْ وَاِلٰهُنَا وَاِلٰهُكُمْ وَاحِدٌ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ ﴿٤٦﴾ وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَۜ فَالَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يُؤْمِنُونَ بِه۪ۚ وَمِنْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ مَنْ يُؤْمِنُ بِه۪ۜ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا الْكَافِرُونَ ﴿٤٧﴾ وَمَا كُنْتَ تَتْلُوا مِنْ قَبْلِه۪ مِنْ كِتَابٍ وَلَا تَخُطُّهُ بِيَم۪ينِكَ اِذًا لَارْتَابَ الْمُبْطِلُونَ ﴿٤٨﴾ بَلْ هُوَ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ ف۪ي صُدُورِ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَۜ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا الظَّالِمُونَ ﴿٤٩﴾ وَقَالُوا لَوْلَٓا اُنْزِلَ عَلَيْهِ اٰيَاتٌ مِنْ رَبِّه۪ۜ قُلْ اِنَّمَا الْاٰيَاتُ عِنْدَ اللّٰهِۜ وَاِنَّمَٓا اَنَا۬ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌ ﴿٥٠﴾ اَوَلَمْ يَكْفِهِمْ اَنَّٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ يُتْلٰى عَلَيْهِمْۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَرَحْمَةً وَذِكْرٰى لِقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ۟ ﴿٥١﴾ قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْ شَه۪يدًاۚ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِالْبَاطِلِ وَكَفَرُوا بِاللّٰهِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ﴿٥٢﴾

Önceki Sonraki


logo