Âl-i İmrân Sûresi
< 65 >
4. Cüz
O vakit içinizden iki birlik yılmış, geri çekilmeye niyetlenmişti. Oysa Allah onların dostu ve yardımcısıydı. Mü'minler de ancak Allah'a tevekkül etmeliydiler. ﴾122﴿ Nitekim Bedir'de siz zayıf durumda olduğunuz halde Allah size yardım etmişti. Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının ki, şükretmiş olasınız. ﴾123﴿ Sen o gün mü'minlere “Rabbinizin size indirdiği üç bin melekle yardım etmesi yetmez mi?” diyordun. ﴾124﴿ Evet! Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, düşmanlarınız size âniden saldıracak olsa bile, Rabbiniz size beş bin nişanlı melekle yardım gönderir. ﴾125﴿ Bunu da Allah size bir müjde olsun ve kalpleriniz onunla müsterih olsun diye yapmıştır. Çünkü nusret ve zafer, herşeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibi olan Allah'ın katındandır. ﴾126﴿ Bir de, inkâr edenlerden bir kısmını imha etmek, yahut onları baş aşağı çevirip umduklarını boşa çıkarmak için Allah size yardım gönderdi. ﴾127﴿ Onların tevbelerini kabul etmek veya zulümleri yüzünden onlara azap vermek konusunda sana birşey düşmez. ﴾128﴿ Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ındır. O dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. ﴾129﴿ Ey iman edenler! Kat kat faiz yemeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. ﴾130﴿ Bir de, kâfirler için hazırlanmış ateşten kendinizi koruyun. ﴾131﴿ Allah'a ve Resulüne itaat edin ki size merhamet edilsin. ﴾132﴿
سُورَةُ اٰلِ عِمْرٰنَ
< ٦٥ >
الجزء٤
اِذْ هَمَّتْ طَٓائِفَتَانِ مِنْكُمْ اَنْ تَفْشَلَاۙ وَاللّٰهُ وَلِيُّهُمَاۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ ﴿١٢٢﴾ وَلَقَدْ نَصَرَكُمُ اللّٰهُ بِبَدْرٍ وَاَنْتُمْ اَذِلَّةٌۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿١٢٣﴾ اِذْ تَقُولُ لِلْمُؤْمِن۪ينَ اَلَنْ يَكْفِيَكُمْ اَنْ يُمِدَّكُمْ رَبُّكُمْ بِثَلٰثَةِ اٰلَافٍ مِنَ الْمَلٰٓئِكَةِ مُنْزَل۪ينَۜ ﴿١٢٤﴾ بَلٰٓىۙ اِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا وَيَأْتُوكُمْ مِنْ فَوْرِهِمْ هٰذَا يُمْدِدْكُمْ رَبُّكُمْ بِخَمْسَةِ اٰلَافٍ مِنَ الْمَلٰٓئِكَةِ مُسَوِّم۪ينَ ﴿١٢٥﴾ وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُمْ بِه۪ۜ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ الْعَز۪يزِ الْحَك۪يمِۙ ﴿١٢٦﴾ لِيَقْطَعَ طَرَفًا مِنَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنْقَلِبُوا خَٓائِب۪ينَ ﴿١٢٧﴾ لَيْسَ لَكَ مِنَ الْاَمْرِ شَيْءٌ اَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ اَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَاِنَّهُمْ ظَالِمُونَ ﴿١٢٨﴾ وَلِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ يَغْفِرُ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ۟ ﴿١٢٩﴾ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَأْكُلُوا الرِّبٰٓوا اَضْعَافًا مُضَاعَفَةًۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَۚ ﴿١٣٠﴾ وَاتَّقُوا النَّارَ الَّت۪ٓي اُعِدَّتْ لِلْكَافِر۪ينَۚ ﴿١٣١﴾ وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَالرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَۚ ﴿١٣٢﴾

Önceki Sonraki


logo