Ne kör ile gören bir olur, ﴾19﴿
Ne karanlıklar ile nur, ﴾20﴿
Ne de gölge ile sıcak. ﴾21﴿
Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir; yoksa kabirdekilere işittirmek senin elinde değildir. ﴾22﴿
Sen ancak bir uyarıcısın. ﴾23﴿
Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak hak ile gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, onda bir uyarıcı gelip geçmiş olmasın. ﴾24﴿
Seni yalanlıyorlarsa, şu bir gerçek ki, onlardan öncekiler de peygamberlerini yalanlamışlardı. Oysa peygamberleri onlara apaçık deliller, sayfalar ve aydınlatıcı kitaplar getirmişlerdi. ﴾25﴿
Sonra Ben o kâfirleri yakalayıverdim. Nasıl oluyormuş inkâr? ﴾26﴿
Allah'ın gökten bir su indirdiğini görmedin mi? Onunla Biz rengârenk ürünler çıkardık. Bunun gibi, dağlarda da beyazlı, kırmızılı, kapkara ve daha nice renklerde damarlar açtık. ﴾27﴿
İnsanlardan, hayvanlardan, davarlardan da böyle türlü renklerde olanlar vardır. Kulları içinde ancak bilginler Allah'tan korkar. Şüphesiz ki Allah'ın kudreti herşeye üstündür ve O çok bağışlayıcıdır. ﴾28﴿
Allah'ın kitabını okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler. ﴾29﴿
Çünkü Allah onların ödüllerini eksiksiz verecek, üstüne de lütuf ve ihsanıyla daha fazlasını bağışlayacaktır. Zira O çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir. ﴾30﴿