Doğrusu, Sebe’ kavmi için yaşadıkları diyarda çok önemli bir ibret dersi vardı. Oturdukları vâdi sağından solundan, iki taraflı uzayıp giden güzel bahçelerle çevrilmişti. Peygamberleri onlara: “Rabbinizin size bahşettiği nimetlerden yiyin ve O’na şükredin. İşte sizin için ne hoş bir memleket, ne kadar da bağışlayıcı bir Rab!” demişti.﴾15﴿Fakat onlar bu dâvetten hoşlanmayıp, şükürden yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine, barajlarını yıkan meşhur Arim selini gönderdik de onların o güzelim bahçelerini buruk meyveli, acı ılgınlı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan virâne bahçelere çevirdik.﴾16﴿Nankörlükleri ve peygamberleri yalanlamaları yüzünden onları işte böyle cezalandırdık. Biz zâten çokça nankörlük eden inkârcılardan başkasını cezalandırmayız.﴾17﴿Onların yurtlarıyla bereketlerle donattığımız Filistin-Şâm diyarı arasında âdeta sırt sırta vermiş ve biri diğerinden görünebilen nice beldeler meydana getirdik; bunlar arasında da düzenli ve sistemli ulaşım imkânları sağladık. Kendilerine: “Oralarda gece gündüz güven içinde gezip dolaşın!” buyurduk.﴾18﴿Fakat onlar: “Rabbimiz! Seyahatlerimizde konaklama yerlerimiz arasındaki mesafeyi artır” dediler ve işledikleri günahlarla kendilerine yazık ettiler. Biz de onları nesilden nesle bir ibret levhası hâlinde aktarılacak efsânelere çevirdik ve tamâmen parçalayıp bölük bölük her tarafa dağıttık. Şüphesiz bunda zorluklara sabredip nimetlere çokça şükretmesini bilen herkes için nice ibretli dersler vardır.﴾19﴿Gerçekten de İblîs’in insanlar hakkındaki zan ve temennîsi doğru çıktı. Çünkü bir kısım mü’minler dışında herkes ona uyup gitti.﴾20﴿Oysa İblîs’in onlar üzerinde bir şeyi yapmaya zorlayıcı hiçbir gücü yoktur. Ancak biz, âhirete inananlarla ondan şüphe edenleri birbirinden ayırıp ortaya çıkaralım diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin her şeyi hakkıyla gözetlemekte ve kayda almaktadır.﴾21﴿De ki: “Allah’tan başka ilâh sandığınız şeylere istediğiniz kadar yalvarın durun. Bunların size hiçbir faydası olmayacaktır. Çünkü onlar ne göklerde ne de yerde zerre miktarı bir şeyin bile gerçek sahibi değillerdir. Göklerin ve yerin hâkimiyet ve yönetiminde onların hiçbir ortaklıkları da yoktur. Ayrıca Allah onlardan bir yardımcı edinmiş veya edinecek de değildir.”﴾22﴿