# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَهْلَكْنَٓا اَشَدَّ مِنْهُمْ بَطْشًا وَمَضٰى مَثَلُ الْاَوَّل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-ehleknâ eşedde minhum batşen vemedâ meśelu-l-evvelîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bu yüzden biz, seninle alay eden bugünkü inkârcılardan daha kuvvetli ve daha zorba olanları helâk ettik. Nitekim helâk edilen bu önceki toplumların ibret dolu sahneleri, daha önce inen sûrelerde anlatılmıştı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunun için Biz de, bunlardan daha kuvvetli olanları yok etmişizdir. Öncekilere dair nice misaller geçmiştir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz, onlardan daha çetinlerini de helâk ettik. Öncekilerin örneği geçti! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz onlardan daha kuvvetli olanları helâk ettik. Kur'an'da öncekilerin örneği de geçmiştir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun için biz onlardan daha sert pençelileri helâk ettik, ve evvelkilerin meseli geçti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun için biz kuvvetçe bunlardan daha çetinlerini helak ettik. O evvelki (ümmet) lerin misâl (ler) i (nice âyetlerimizde) geçmişdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hâlbuki onlardan (o sana inanmayanlardan) kuvvetçe daha çetin olanları helâk etmişizdir; nitekim öncekilerin misâli (Kur'ân'da) geçmiştir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun için biz onlardan (Mekke'lilerden) kuvvetçe daha şiddetlilerini helâk ettik ve o evvelkilerin (hallerine dair Kur'an'da ibret) örneği geçti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık bunlardan daha şiddetlisini helâk ettik ve evvelkilerin sıfatı geçmiştir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bunlardan daha güçlü olanları da Biz helâk ettik. Nitekim öncekilerin kıssaları Kur'ân'da geçmiştir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So We destroyed (them)- stronger in power than these;- and (thus) has passed on the Parable of the peoples of old. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...