# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا يُفَتَّرُ عَنْهُمْ وَهُمْ ف۪يهِ مُبْلِسُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ yufetteru ‘anhum vehum fîhi mublisûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Çektikleri azap hiç hafifletilmeyecek ve orada bütün ümitlerini yitirmiş olarak duracaklardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 74, 75. Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklar, azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde kurtuluştan ümit kesmişlerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Azaba hiç ara verilmez, onlar orada tamamen umutsuzdurlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içinde ümitsizdirler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların azâbı hafifletilmez ve onlar azab içersinde ümitsizdirler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kendilerinden o azâb gevşetilmez ve onlar onun içinde her ümidi kesmişlerdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bu azâb) onlardan hafifletilmeyecek. Onlar bunun içinde ümidsiz susacaklardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kendilerinden (azab hiç) hafifletilmeyecektir ve onlar orada (o azâb içinde)ümidsizliğe düşmüş kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kendilerinden o azab hafifletilmez. Onlar bunun içinden (kurtulmaktan) ümidi kesmişlerdir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlardan (bu azab) hafifletilmeyecektir ve onlar bunun içinde şiddetli bir ümitsizliğe düşmüş kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Azapları hafifletilmez; orada ümitsizdirler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nowise will the (Punishment) be lightened for them, and in despair will they be there overwhelmed. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 75. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...
Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...