# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَوْلَٓا اُلْقِيَ عَلَيْهِ اَسْوِرَةٌ مِنْ ذَهَبٍ اَوْ جَٓاءَ مَعَهُ الْمَلٰٓئِكَةُ مُقْتَرِن۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Felevlâ ulkiye ‘aleyhi esviratun min żehebin ev câe me’ahu-lmelâ-iketu mukterinîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Madem ki o peygamber olduğunu iddia ediyor; o halde üzerine altın bilezikler atılmalı veya beraberinde kendisini doğrulayıcı, destekleyici dizi dizi melekler gelmeli değil miydi?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardımcı melekler gelmeli değil miydi?» |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?" |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “(Eğer doğru söylüyorsa) ona altın bilezikler atılmalı, yahut onunla beraber bulunmak üzere melekler gelmeli değil miydi?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Eğer o dediği gibi ise üzerine altın bilezikler atılsa ya! Yâhud yanında Melâikeler dizilse gelse ya! |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Öyle ya, onun üstüne (gökden) altın bilezikler atılmalı, yahud beraberinde birbiri ardınca (kendisini tasdıyk edici) melekler gelmeli değil miydi»? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “O hâlde (doğru söylüyorsa) üzerine altın bilezikler atılmalı veya berâberinde peş peşe dizilen kimseler hâlinde melekler gelmeli değil miydi?” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Mademki doğru söylüyor, peygamber olduğunu iddia ediyor; büyüklere takılan altın bilezik ve gerdanlıklar gibi Allah tarafından) onun üzerine de altın bilezikler atılıp takılsaydı ya!... Yahud beraberinde (kendisine yardım edecek ve onu tasdik edecek) melekler dizilip gelse ya!...” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Onun üzerine altundan bilezikler atılmalı değil mi idi? Veya onunla beraber melekler birbirlerine mukarinler olarak gelmeli değil miydi?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Ona gökten altın bilezikler atılsa, yahut kendisine refakat edecek melekler de onunla beraber gelseydi ya!” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Then why are not gold bracelets bestowed on him, or (why) come (not) with him angels accompanying him in procession?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 53. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...