# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَنْ يَعْشُ عَنْ ذِكْرِ الرَّحْمٰنِ نُقَيِّضْ لَهُ شَيْطَانًا فَهُوَ لَهُ قَر۪ينٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemen ya’şu ‘an żikri-rrahmâni nukayyid lehu şeytânen fehuve lehu karîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kim Rahmân’ı hatırından çıkarıp öğüt ve uyarılarla dolu Kur’an’ı görmezlikten gelirse, biz ona bir şeytan sardırırız da, artık o şeytan onun ayrılmaz yoldaşı olur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rahman olan Allah'ı anmayı görmezlikten gelene, yanından ayrılmayacak bir şeytanı arkadaş veririz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden yüz çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o şeytan onun yakın dostudur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve her kim Rahmanın zikrinden teâmî ederse biz ona bir Şeytan sardırırız artık o ona arkadaştır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kim O çok esirgeyici (Allah) ın zikrinden göz yumarsa biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık bu, onun (ayrılmaz) bir arkadaşıdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kim Rahmân'ın zikrini görmezlikten gelirse, (biz) ona bir şeytanı musallat ederiz de, o ona arkadaş olur. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Her kim, Rahmân'ın zikrinden göz yumarsa, biz ona şeytanı musallat ederiz. Artık bu, ona arkadaştır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve her kim o Rahmân'ın zikrinden nankörlükte bulunursa ona bir şeytanı musallat ederiz. Artık bu, onun için bir refîktir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim Rahmân'ın zikrine karşı körlük ederse, Biz ona bir şeytan musallat ederiz de kendisine arkadaş olur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If anyone withdraws himself from remembrance of ((Allah)) Most Gracious, We appoint for him an evil one, to be an intimate companion to him. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zuhruf Sûresi 36. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...