# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ ḣalaktu-lcinne vel-inse illâ liya’budûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ben cinleri ve insanları ancak beni tanıyıp bana kulluk etsinler diye yarattım. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve ben, Cinn-ü İnsi ancak bana kulluk etsinler diye yarattım |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ben cinleri de, insanları da (başka bir hikmete değil) ancak bana kulluk etsinler diye yaratdım. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ben) cinleri ve insanları, ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ben, insanları ve cinleri, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ben cinleri ve insanları Bana kulluk etsinler diye yarattım. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | I have only created Jinns and men, that they may serve Me. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 56. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...