# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَخْرَجْنَا مَنْ كَانَ ف۪يهَا مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feaḣracnâ men kâne fîhâ mine-lmu/minîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine, Lût kavmini helâk etmeden önce orada bulunan bütün mü’minleri çıkardık. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bunun üzerine, suçlu milletin arasında bulunan müminleri çıkardık. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Orada (Lût’un yöresinde) bulunan mü’minleri çıkardık. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nihayet biz müminlerden orada bulunan kimseleri çıkardık. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Binnetîce orada bulunan mü'minleri çıkardık |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Derken orada mü'minlerden kim varsa çıkardık. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine mü'minlerden orada bulunan kim varsa çıkardık. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nihayet Lût'un memleketinde bulunan müminleri (oradan) çıkardık, (ki kalan kâfirleri helâk edelim). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık orada bulunan mü'minlerden kim var ise çıkardık. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Mü'minlerden kim varsa oradan çıkardık. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then We evacuated those of the Believers who were there, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zâriyât Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...