# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِذْ قَالُوا لَيُوسُفُ وَاَخُوهُ اَحَبُّ اِلٰٓى اَب۪ينَا مِنَّا وَنَحْنُ عُصْبَةٌۜ اِنَّ اَبَانَا لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍۚ | |
Türkçe Okunuşu * | İż kâlû leyûsufu veeḣûhu ehabbu ilâ ebînâ minnâ venahnu ‘usbetun inne ebânâ lefî dalâlin mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yûsuf’un kardeşleri kendi aralarında şöyle konuşuyorlardı: “Doğrusu Yûsuf ve öz kardeşi, babamızın yanında bizden daha sevgili. Oysa biz, birbirimizi destekleyen güçlü kuvvetli bir ekibiz. Gerçekten babamız apaçık bir yanılgı içinde.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Kardeşleri) dediler ki: Yusuf'la kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanlışlık içindedir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kardeşleri demişlerdi ki: "Yusuf ve özkardeşi babamıza bizden daha sevgilidir. Oysa biz bir cemaatiz. Babamız açık bir yanlışlık içindedir." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kardeşleri dediler ki: “Biz güçlü bir topluluk olduğumuz hâlde, Yûsuf ve kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Doğrusu babamız açık bir yanılgı içindedir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hani demişlerdi ki: "Yusuf ve kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgili, biz ise güçlü ve tutkun bir grubuz. Doğrusu, babamız belli ki, çok açık bir yanılgı içindedir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Zira dediler ki her halde Yusüf ve biraderi babamıza bizden daha sevgili, biz ise müteassıb bir kuvvetiz, doğrusu babamız belli ki yanılıyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hani onlar (o kardeşler) şöyle demişlerdi: «Yuusufla biraderi babasının yanında muhakkak bizden daha sevgilidir. Halbuki biz. (birbirimizi destekleyen kuvvetli) bir cemâatiz. Babamız her halde açık bir yanlışlık içindedir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O zaman (kardeşleri) demişlerdi ki: “Gerçekten Yûsuf ve (öz) kardeşi(Bünyâmin), babamıza bizden daha sevgilidir; hâlbuki biz birbirine sıkı sıkıya bağlı bir topluluğuz (faydamız daha çoktur). Muhakkak ki babamız, apaçık bir hatâ içindedir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kardeşleri aralarında şöyle demişlerdi: “- Yûsuf ve (ana baba bir) kardeşi (Bünyamin), babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki biz, kuvvetli bir topluluğuz. Doğrusu babamız açıkça yanılmadadır.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O vakit ki, demişlerdi: «Elbette Yusuf ile kardeşi babamıza bizden daha sevgilidir. Halbuki, biz birbirine bağlı kuvvetli bir cema-atiz. Şüphe yok ki bizim babamız, elbette apaçık bir hata içindedir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | O zaman kardeşleri demişti ki: “Yusuf ile kardeşini babamız bizden çok seviyor. Oysa biz güçlü bir topluluğuz; babamız ise açık bir şaşkınlıkta. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Truly Joseph and his brother are loved more by our father than we: But we are a goodly body! really our father is obviously wandering (in his mind)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...
Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...