# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُٓوا وَاَقْبَلُوا عَلَيْهِمْ مَاذَا تَفْقِدُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû veakbelû ‘aleyhim mâżâ tefkidûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yâkub’un oğulları hemen geriye, gelenlere dönüp: “Neyi kaybettiniz, ne arıyorsunuz?” diye sordular. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Yusuf'un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Geri dönerek, "Ne kaybettiniz?" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yûsuf’un kardeşleri onlara dönerek, “Ne yitirdiniz?” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunlara döndüler de dediler ki: "Ne arıyorsunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunlara döndüler de dediler: ne arıyorsunuz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Ya'kubun oğulları) onlara dönerek: «Ne gaaib etdiniz (Ne arıyorsunuz)?» dediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Yûsuf'un kardeşleri) onlara dönerek: “Ne kaybettiniz?” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kardeşler geriden gelenlere dönüp; “-Hangi yitiği arıyorsunuz?” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar döndüler de dediler ki: «Hangi şeyi arıyorsunuz?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar dönüp “Ne kaybettiniz?” diye sordular. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, turning towards them: "What is it that ye miss?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Yusuf Sûresi 71. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...